Festivallerin anlamı ve amaçları

Bu yıl 43.’sü yapılacak olan Silifke Uluslar arası Kültür Festivalinin daha farklı bir atmosferde yapılması, etkin, katılımcı, biraz daha coşkulu, ama daha da önemlisi Silifke ilçe merkezinin dışına çıkarak, farklı programlarla desteklemek, renklendirmek kaydıyla örneğin Atakent, Taşucu, Yeşilovacık, Uzuncaburç gibi eski beldelerde birer gün veya aynı gün iki beldede  (çapraz mesafeli beldeler olduğu için) şenlikler yapılmalıdır. Aynı zamanda yöresel kültüre ve değerlere ağırlık verilmelidir. Böylelikle kültür haftası boyunca eğlenceler ve aktiviteler geniş alana yayılmış olur. Önceki yıllarda olduğu gibi Festival alanını çevre illerden gelen esnafların akınına uğratmamak lazım. Zira Festival alanını gezdiğimizde Cuma pazarını geziyormuş hissi uyandırmamalıyız. Yöresel temalarımızı geleneksel özelliklerimizi yediden yetmişe herkesin beynine kazımamız gerekmektedir.

Festivallerin amacı o şehrin tüm özelliklerini insanların gözünde bir tablo şeklinde yansıtmaktır. Kaldı ki Silifke’nin özelliklerini bir tabloya sığdırabilmek marifet ister. Ayrıca söz konusu bölgenin halkı özellikle taşrada yaşayanlar akşamları Silifke merkezde yeterince eğlenemiyorlar. Yukarıda belirttiğimiz gibi programı mutlaka geniş alana yayıp vatandaşı hem eğlendirmek, hem de ekonomik olarak üzmemek lazım.

Ayrıca Festival tarihini okulların kapandığı haftaya taşımak hem Silifke dışında yaşayan Silifkelileri sevindirecek hem de özellikle okul öğrencilerinin rahatladığı dönemi kapsamış olacak. Bu kararın bir başka faydası da sahil beldelerimizde birer günlük eğlence programlarıyla tatilcilerin ilgisini arttıracak katılımlar daha da artacak her türlü etkinlik kitleselleşecektir. Festivalin amacı bir anlamda hedefine ulaşmış olacaktır.

Festival boyunca köylüsünden kentlisine tüm insanları heyecanlandıracak aktivasyonlar olmalıdır. Topluma sosyal mesajlar verilmelidir. Örneğin Kızılay’la ortak bir program yapılarak kan bağışı kampanyası yapılmalıdır. Köy ürünlerinin bulunduğu stantlar çoğaltılarak zenginleştirilmeli, yarışmalar daha da yaygınlaştırılmalıdır. Yöresel sanatçılar ön plana çıkarılmalı, gençlerin bu yönde ilgisi çekilerek teşvik edilmeli. Yarışmalar düzenlenerek öğrenim kredileri ile ödüllendirilmesi gerekir.

Silifke festivalini ülkemize ve dünya’ya tanıtırken zorluklardaki fırsatları görerek hareket etmek lazım. Başarı için kurumlar arası eşgüdümü ve yardımlaşmayı üst düzeyde tutmak adeta bir zorunluluktur. Festival alanlarında öncelikli olarak özürlü yurttaşlarımıza, yaşlılara, hamileler ve çocuklara, ön sıralardan yerler ayrılarak insanlara değer veren bir toplum olduğumuzu unutmamalıyız. Organizasyon komitesine, emeği geçecek olan herkese şimdiden teşekkürlerimi bildirir konulara hassasiyetle yaklaşmalarını gönülden arzu eder keyifli Festivaller dilerim.