SİLİFKELİ DEMOKRASİ NÖBETİNDE

SİLİFKELİ DEMOKRASİ NÖBETİNDE

SİLİFKELİ DEMOKRASİ NÖBETİNDE

  

Demokrasi Şehitleri İçin Kur’an-I Kerim Okundu

 

 HABER: ATİKE CEYLAN

 Mersin’in Silifke ilçesinde vatandaş demokrasi nöbetinde şehitleri unutmadı.

Mersin’in Silifke ilçesinde demokrasiye sahip çıkmak için verilen mücadelede şehit düşenler  için Kur’an-ı Kerim okundu dualar edildi.

Silifke Anıt Meydanında toplanan halka birlik beraberliğin öneminin son günlerde daha net anlaşıldığının altını çizen Silif1ke Kaymakamı Şevket Cinbir’in konuşması alkışlarla kesildi.

Kaymakam Cinbir,  “İçimizden kiraladıkları içimizden elde ettikleri bazılarını  kullanarak bu ülkede heveslerini hedeflerini gerçekleştirmeye çalışanların olduğunu her zaman gördük görüyoruz. Ve 4 gün önce yaşanan bu kalkışmada bunun çok acı, çok enteresan bir örneğidir. Millet olarak gördük, anladık ve karşısında durduk, durmaya da devam edeceğiz” dedi.

Kaymakam Cinbir konuşmasının devamında şunları kaydetti; “

 

Kamu görevlilerimiz, askerlerimiz, rütbeli rütbesiz askerlerimiz, polislerimiz, emniyet mensuplarımız, rütbeli rütbesiz var. Her biri bunların demokrasi şehididir. Bu akşam bu meydanda bu şehitlerimizin aziz ruhlarına bir Fatiha okumak ve onlara buradan okunan Kur’an-ı Kerimlerle bir mesaj göndermek için buluştuk.

Bu buluşmaya katılan bütün Silifkelileri kutluyorum onlara teşekkür ediyorum. Yan yana, omuz omuza, gönül gönüle veren bu güzel insanları, bu güzelliği devam ettiği sürece bu milletin geleceğini karartmak isteyen hiçbir gücün muvaffak olması mümkün değil. Canlarımız yandı, yanıyor, yakacaklar, çünkü çok önemli bir coğrafyadayız. Hiçbir millet bu Anadolu coğrafyasında bizim kadar uzun tutulamamış. Niye tutulamamış? Onların anaları yoktu. Git oğlum git ya gazi ol ya şehit, eğer bu vatan kurtarılmadan sağ dönersen, eğer bu ezanlar susar, bu bayrak inerse sana hakkımı helal etmem diyecek kadar vatan söz konusu olduğunda anaları kadınları yok. Kastamonu dağlarını istiklal yolu haline getirecek Şerife bacıları yoktu. Nine hatunları yoktu onların. Onun için bu Anadolu da tutunamadı. Onların namusuna el uzatıldı diye Maraş’ı kana bulayan Sütçü İmam gibi yiğitleri yoktu, aziz insanları yoktu onların, şahin beyleri, kara Fatmaları yoktu. Onların Seyit Onbaşıları, Hüseyin Çavuşları yoktu. Onların vatan söz konusu olduğunda her şeyinden vazgeçebilen 16 yaşında cepheye koşan gençleri, çocukları yoktu. Cepheye evladını uğurlayan analar, eşini uğurlayan gelinler, kendilerine görev düştüğünü anladıkları zaman boş mu durdular? Durmadılar. An geldi onlara cephane taşıdılar. Olmadı kazma küreği aldılar, cepheye koştular Mehmedinin yanında, kocasının evladının yanında yer aldılar, cephede bir Mehmetçik gibi çarpıştılar. O aziz Türk kadını. Böyle bir milletiz, böyle bir millet olduğu için biz Anadolu’da bu kadar tutunabildik. Biz dinderenin yer altı zenginliklerini gasp etmek niyetinde olmadığımız için. Biz masum insanların kanları üzerinde masumların gözyaşları üzerinde zenginleşme gibi bir kaygı taşımadığımız için,  Anadolu’da bu kadar tutunabilmiş bir milletiz. Nerede bir mazlum varsa el uzatmaya çalıştığımız için nerede bir haksızlık nerede bir zulüm varsa ona dur diyebilmek için caba gösterdiğimiz için, seferlerimizi mazlumların ahını dindirmek, zalimlere haddini bildirmek, dünya insanına adaleti, hakkı, hukuku insanlık değerlerini taşımak için yaptığımız için hep muhaffak olduk ve bu Anadolu’da bu kadar tutunduk.

Bütün bunları yaparken hiçbir kişinin hiçbir milletin malında gözümüz olmadı seferde dahi kopardığımız uzum salkımının yerine altın takacak kadar bir başkasının malına saygılı bir millet olduğumuz haramzade olmadığımız için bu Anadolu da bu kadar tutunmuş bir milletiz. Beyler, hanımefendiler böyle bir milletin evlatlarıyız. Aziz Türk milletinin evlatlarıyız. Anadolu da doğmuş olmak bir ayrıcalıktır. Türkiye cumhuriyetini bir vatandaşı olmak bir ayrıcalıktır. Türk milletinin bir bireyi, bir everi olmak bir ayrıcalıktır ve ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim diyen bir peygambere, komşusu açken tok yakan bizden değildir diyen bir peygambere ümmet olmuş olmak bir ayrıcalıktır. Bütün bu ayrıcalıkları biz yaşıyoruz. Biz yaşadığımız için bu topraklardan buralardan bizi hiç kimsenin sökü atabilme şansı yoktur olamaz. Bu topraklardan göreceği bir tek çakıl taşı yoktur bu böyle bilinir biliyorsunuz. Netice itibariyle bu çakıl taşlarını, bu Anadolu’ dan koparmaya çalışanlar, Çanakkale’ye gelip savaş gemileriyle geçemeyenler, Kocatepe de gömülüp kalanlar, Sakarya nehrinde boğulup kalanlar bu heveslerinden vazgeçmişler midir?

Vazgeçilmediği anlaşılıyor.  İçimizden kiraladıkları içimizden elde ettikleri bazılarını da kullanarak bu ülkede heveslerini hedeflerını gerçekleştirmeye çalışanların olduğunu her zaman gördük görüyoruz. Ve 4 gün önce yaşanan bu kalkışmada bunun çok acı, çok enteresan bir örneğidir. Millet olarak gördük, anladık ve karşısında durduk. Ve geçit vermedik millet olarak ve şunu da gördü bu oyunu tezgâhlayanlar, bu terörizmi yapanlar bu milletle oynamaya gelmez, bu millet Çanakkale yi geçilmez yapanların torunlarıdır, bu millet Sakarya’yı şahlandıranları evlatlarıdır, bu millet Maraş’ı kahraman, Urfa’yı şanlı yapanların, Antep’i gazi yapanların evlatlarıdır. Bu milletin mahremine girmeye kimse kalkamaz. Girenler cevabını bunun bulmuştur. Ben bu noktada bu cevabın verilmesi konusunda canını veren, göğsünü siper eden aziz demokrasi şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, minnetle, şükranla bir kez daha burada anıyorum”.

 













Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner36