Bir Pazar sabahı daha Poyraz Gezginleri Derneği ile yollara düştük. Bir gün önce yağmur yağdı. Akşam vakitlerinde poyraz koptu. Sabah güneş doğduğunda; bulutlar kalmamıştı. Hava soğuktu. İyice bürünmüştük. İki araç ile birlikte Taşucu, Boğsak tüneli, Akdere de çay molası verildi. Sonra Hırmanlı derken dağlara vurduk. Araçlardan indiğimizde, poyraz delice esmeye devam ediyordu. Gülnar dağlarından kar esintisi karıştı.

Önce toprak, hem de kösereli topraklı yollardan yürüdük. Sonra patika yollar, ağaçların arasından, kayalıklara ulaştık. Hem yokuşta yürümek, hem nefes, nefese kalmak. Nefes alışlar hızlanıyor. Ciğerlere temiz bir hava giriyor. Tırmanma 45 dakika sürüyor. Sonra düzlüğe ulaşıyoruz. Çamların arasında mola veriyoruz. Nefesleniyoruz. Hoplaya, zıplaya yürüyoruz. Sonra deniz gözüktü. Aşağılarda , yeşil, Akdenizin mavisi karışıyordu. Denizin bittiği yerde Kıbrıs ın dağları uzanıyordu.  Liman, limanda bekleyen 4 yük gemisi, kömür geliyor, çimento gidiyor. Yeşilovacık, ışıklı, akdere ovası uzanıyor. Sağ tarafta Antalya yolu. Sahil kıvrım, kıvrım gidiyor. Akkuyu tepe den güzel gözüküyor. Şimdiden sahadaki çalışmalar gözükmeye başlamış. Yeşil yerini boz alana bırakmış. Dana adası, Eğribük, Taşucu nda İnce Burun görüş alanı içinde.

Biraz mola, çekimler sonunda, tekrar patika yollardan tek sıra halinde yürüyüş devam ediyor. Uçurumun kenarında bir yay çizerek yola devam ediyoruz. Yol yok. Rehberimiz Ekrem Cura , keşif yapmış. Onun ardından , Çamların arasından yürüyoruz. Zaman, zaman poyraz karşımızdan geliyor. bizi bir direk karşılıyor. Rüzgar ölçüm direğine benziyor. Bir kısmı çıkmış. Analı kızlı bir çam ağacı, ve yer de çıkmaya başlayan çiğdem çiçek açmış. Kekikler yeni kıpırdamaya başlamış.

Geniş bir alan içerde kalıyor. Hırmanlı yörükleri sürülerini burada otlatırlarmış. Onun için adı hayvan dağı kalmış. Bir geyik bizi görünce ürktü , kaçtı. Sincap, tavşan ve diğer canlılar daha dışarı çıkmamış. Kovuklarında bekliyorlar.

Yay çizerek devam ederken, birden karşımıza ucube gibi çimento fabrikası çıkıyor. Öyle bir yere kurulmuş ki, rüzgar eserse, ışıklı ovası, yeşil ovacık, meltem eserse, İmamuşağı, Kırtıl , Balandız köyleri etki altında kalacak.

İspanya, İtalya, Fransa kendi ülkelerindeki çimento fabrikalarını acaba neden kaldırmış. İspanya çimento fabrikalarını balık lokantası yapmış. Hem zeytinleri hastalıktan kurtulmuş, hem de şimdi turizm alanları oluşmuş. Bakıyoruz yöreyi kirletecek olanlar İtalyan, Fransız ortaklı şirketler.

Hayvan Dağı alanı bir ay çizerek dolaşırken, bir den aşağılara inecek bir patika yol buluyoruz. Aşağılara doğru inmeye başlamak bize biraz sevinç veriyor. Sanki dağlarda kalmış gibi olduk. Cebimden fotoğraf makinası bir ağaca takılmış. Bilal Çetin arkadaşımız arkadan getirdi, sahibini arıyordu. Düzlüğe inince sevindik. Hırmanlı köyü ne doğru bir toprak yoldan yürümeye başladık.

Öğle olmuştu. Yemek molası verildi. Azıklar açıldı, ortaya serildi. Hep beraber yedik. Artık yola çıkma zamanı geldi. Kösereli toprak yol bitti. Yine patika yola koyulduk. Yine tek sıra yürümeye devam ettik. Buradaki patika yol , sanki yaylalardan gelen yaya  yoluna benziyordu. Çamların arasından dağın eteğinde bir yay çizerek devam ettik. Gittikçe ağaç dokusu değişti. Tek, tük sandal ağacı vardı. Çam ağaçları yukarı doğru yarış yapıyordu.

Bir de baktık, örülmüş duvarlar vardı. 70-80 yıl önce bir yurt varmış. Tarım yapılmış. Yaşam izlerini görüyoruz. Sanırım yurt terk edilmiş. Zilyetlik izleri oldukça belirgin. Hırmanlı köyü gözüktü. Evleri görünce sevindik. Aşağılara doğru kayarak bir evin üstünden yola kavuştuk. Araçlarımız bizi bekliyordu. Çınar kavağı önünde bir toplu resim çekildi. Orada yörük amca bize katıldı. 77 yaşında ihtiyat delikanlı. Yaşamı dağlarda geçmiş. Sorduk,

“ Rahatınız bozulacak değil mi? Dedik.

“ Evet gidecek yerimiz de kalmadı “ dedi. Ekledi.

“ gene gelin, evim her zaman sizlere açık.”

Hırmanlı köyüne bir fabrika yapılmış. Ama çalıştırılmadan kapanmış. Evler de yaşam devam ediyor. Çoğu kentlere taşınmış. Kemer ‘e iniyoruz. Kömürde bir çay içimi, yukardan gördüğümüz yük gemileri hemen yanımızda kalıyor. Kimisi çimento götürecek, kimi Afrika dan kömür getirmiş.




Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.