30 yılını inandığı davaya adayan Başkan

Henüz 42 yaşında, hayatının 30 yılını inandığı ideolojiye adamış.

30 yılını inandığı davaya adayan Başkan

Ailesinin Hayır duasını alarak nefsine diz çöktürüp, inandığı davası için gece gündüz demeden çalışmış.

Bu satırlarda bir başarı hikayesinden daha çok;  vatan için, millet için, gelecek nesiller için, inancı, ilkesi, iradesi, isteği ve itibarıyla sonuna kadar ülkücü olduğunu gururla söyleyen ve siyaset yaptığı Milliyetçi Hareket Partisi’ni ülkü ve ilkelerine uygun şekilde Türk siyasetindeki onurlu mevkiine bir tuğlada kendisini koymak için adamış bir ismi tanıtacağım.

‘Ben’ demenin bencilce olduğunu savunurken, vatana karşı ihanet edenlere karşı ise tek başına bir ordu gücünde ve inancında mücadele verebileceğini belirtirken de yükünün ağır olduğu bilinciyle ‘hedeflerimiz büyük, yükümüz ağırdır. Çünkü biz kurucumuz Alparslan Türkeş’in  Milliyetçilik, Ülkücülük, Ahlakçılık, Türkçü-Turancı ideolojinin izindeyiz’ diyerek vatan sevgisini ortaya koyarken fedakarlıkları konusunda da odukça mütavazi olmayı sürdürüyor.

Evet sizlere kısa cümlelerle düşüncesini tanıtmaya çalıştığım kişi Milliyetçi Hareket Partisi Silifke İlçe Başkanı Levent Noğay.

-Sizi tanıyabilir miyiz?

-Levent Nogay 1978 doğumlu ilkokul, ortaokul ve lise dönemlerini Silifke’de okudum. Silifke Endüstri Meslek lisesi elektrik mezunuyum. Üniversite hayatımı açıköğretim olarak kamu yönetimine devam etmekteyim. 13 lü yaşlarda ortaokul çağlarımızda ülkü ocaklarıyla tanıştık. Ülkü ocaklarının her kademesinde hemen hemen vazife aldım. Lise dönemlerimizde sınıf başkanlığı, bölüm başkanlığı, okul başkanlığına kadar. Liseden sonra ülkü ocakları yönetiminin içerisinde aktif olarak yer aldım. Arkasından Taşucu Ülkü Ocakları Başkanlığında görev aldım. Silifke Ülkü Ocakları Başkanlığında 3 yıl gibi bir süre vazife aldım.  Mersin Ülkü Ocakları İl Başkan Vekili vazifesini görevini aldım. En son siyasal olarak ülkemizin, partimizin en sıkıntılı en zor dönemlerden geçtiği zamanlarda genel merkezimiz tarafından Miiliyetçi Hareket Partisi’nin içten fethedilmek istenildiği dönemlerde, Silifke de tekrardan bir şeyleri yapabilmek adına Miiliyetçi Hareket Partisini tekrardan ayağa kaldırabilmek adına liderimizin, il başkanımızın ve genel merkezimizin talimatıyla 2017 yılında Miiliyetçi Hareket Partisi Silifke İlçe Başkanlığına atandım. O süreden bu süreye 3 yıllık bir zaman geçti. Amacımız yönetimdeki arkadaşlarımızla beraber, inanarak tekrar Milliyetçi Hareket Partisini Silifke de, şu hedefi koymuştuk. Kalenin surlarına 3 hilali tekrar dikeceğiz sözüyle gelmiştik. Zor bir süreçdi. Hem ülkenin dışarıdan, içeriden fethedilmek istenildiği hem Milliyetçi Hareket Partisi’nin yıkılmak, parçalanmak istenildiği ciddi kaosların yaşandığı bir süreçte tekrar partisini başarıya ulaştırmak zor gözüküyordu ama biz inandık. Bu arada göreve geldikten sonra bir evet- hayır süreci yani referandum süreci yaşadık. Şu anki Milliyetçi hareket partisi il başkanımız Zeynel Uğur Gölgeli beyefendi o dönemde Ülkü Ocakları İl Başkanımızdı.  Bende başkan yardımcılğını ikinci bölgeden sorumlu olarak yürüttüm.  Bu süre zarfı içerisinde ciddi, sıkıntılı seçimler atlatıldı. Evet – hayır  referandum süreci vardı. Cumhurbaşkanlığı süreci vardı.  Arkasından 2018 Haziran  da milletvekilliği seçimi ve arkasından Mart 2019 da yerel seçimleri atlattık. Hep zor bir süreçteydik. Tabi bizler çocukluk yaştan beri bu teşkilatın içerisinde yetiştiğimiz için zor olanı seviyorduk, hep zoru başarmayı seviyorduk. Rabbime şükürler olsun ki rabbimin müsadesiyle eşimizin, dostumuzun, arkadaşımızın, anamızın, babamızın hayır dualarıyla sabırlı bir  şekilde ilerledik. Sabrettik. Nitekim en sonunda Haziran seçimleriyle beraber Milliyetçi Hareket Partisi’ni tekrardan parçalamak adına farklı bir siyasal yapı oluşmaya başladı. İyi Parti süreci başladı. Bununla beraber bölgede Türkiye’nin bir çok tarafında haliyle kırılmalar, parçalanmalar oluştu. Silifke ve Akdeniz bölgesinde de oluştu. Mersin bölgemizde de bu anlamda ciddi sıkıntılar yaşandı. Yine de pes etmedik. Haziran seçimlerinde başkaları için belki başarısızlıktı ama bizim için bir başlangıçtı. Belki oy oranımızda düşüşler vardı ama biz inandığımız değerlerin peşini hiçbir zaman bırakmadık. Mücadelemize daha fazla azimle devam ettik. Planlamalarımızı yaptık. Stratejik planlamalarımızı ortaya çıkardık, siyasi planlamalarımızı ortaya çıkardık ve uzun bir sürecin çalışmanın neticesinde tabi ki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan beyefendi ve sayın bilge liderimiz Doktor Devlet Bahçeli beyefendinin takdirleriyle oluşan

Cumhur İttifakı neticesinde bölgede de Cumhur İttifakından yerel yönetim seçimine girdik. Tabi burada takdir Milliyetçi Hareket Partisinden bir adaya yönelikti . Milliyetçi Hareket Partisi’nden de adaylarımızın içerisinden en uygununu kazanabileceiğimiz ve başarıya ulaşabileceğimiz insanın Mücahit Aktan olduğunun düşüncesini , yapılan bütün araştırma ve çalışmalar sonucunda raporlarımızı hem ilimize hem genel merkezimize ulaştırdık. Takdir gördü ve Mücait Aktan başkanımız da Milliyetçi Hareket Partisi’nden Cumhur İttifakı bünyesinde seçimlere girdik. Dağ, taş, dere, tepe demeden her eli sıktık. Ulaşamayacağın hiçbir elin senden olmadığı düşüncesiyle en ücra noktadaki insanlarımıza kadar ulaştık. Projelerimizi anlattık. Ki adayımız zaten doğru bir adaydı toplum tarafından sevilen, takdir görülen, sevecen bir isimdi. Saygısı, sevgisi karşılıklı olan bir isimdi. Ve nitekim seçimlerin sonucunda Silifke de 2014 yılında birçok entrikanın, ihanetin karşılığında teslim ettiğimiz Silifke’yi tekrardan geri almanın keyfini ve hazzını yaşamaktayız. Elbette ki seçim sürecinde her siyasi partinin ortaya koyduğu bir seçim vaatleri vardı, el kitapçıkları vardı. İnsanlarımıza dağıttığımız ve sözünü verdiğimiz projelerimzi vardı. Bunaların hepsinin arkasındayız. Tabi Türkiye’den de rastlanan sıkıntılı ve kaos sürecini Milliyetçi Hareket Partisi olarak ve Cumhur İttifakı olarak Silifke’ de bizde yaşadık. Talihsiz bir hadise seçilmiş belediye başkanımızın Mücahit Aktan’nın başına geldi.   Aile içi bir sıkıntıyla alakadar bir kaza hadisesi geldi. Bunun neticesinde kazayla Mücahit Aktan başkanımızın kardeşinin ölümü gerçekleşti. Üzücü bir olaydı. Kesinlikle. Ölen kardeşimize Allahtan rahmet diliyorum. Mücahit Aktan başkanımıza da rabbimden sabırlar diliyorum. İnşallah tez zamanda da ailesine, sevenlerine kucaklaşacağı günleri temenni ediyorum. Zor bir süreçti, sıkıntılı bir süreçti. Zor bir seçimin arkadasından bir ay geçmeden böyle bir hadiseyi yaşamamız bizi de psikolojik olarak yıktı. Fakat yine azmettik, kendimizi bırakmadık. Hem Milliyetçi Hareket Partisi olarak hem meclis üyesi arkadaşlarımız olarak bir an önce bu işin içerisinden çıkmamız gerektiğinin bilincindeydik. Ve nitekim toparlandık. Meclis üyesi arkadalarımızın içerisinden bir arkadaşımızı vazifelendirmemiz gerekiyordu. Meclis üyelerimizn hepsi birbirinden kıymetli. Fakat içlerinden biri bu vazifeyi sırtlaması ve götürmesi gerekiyordu. Biz de teşkilat olarak hem il baikanlığımızın hem de genel merkezimizin takdirleriyle  kontenyandan belediye meclis üyemiz Sadık Altunok başkanımızla yola bismillah dedik ve başladık. Aradan bir sene geçti. Tabi ki bu bir senelik süreçte hep şunu söyledik.  Ne kadar kaos, sıkıntı yaşarsak yaşayalım biz vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri bir bir yerine getirceğiz dedik. Bu konuda da ben Sadık Altunok başkanımı, Milliyetçi Hareket Partisi meclis üyesi abilerimi, Ak Parti’den meclis üyesi olan abilerimi, ablalarımı, arkadaşlarımı Cumhur İttifakı bünyesinde bir bütün, tek yumruk yürek oldukları için her zorluğa hep beraber göğüs gerdikleri için, aynı zamanda o dönem seçim çalışmalarında bizimle beraber ciddi mücadele veren eski Ak Parti ilçe başkanı Mustafa Çetine ve şu an ki AK Parti ilçe başkanı Sayın  Mehmet Emin Kurt başkanımıza da teşekkürlerimi sunuyorum. Sadece bölge olarak Mersin değil,  Mersin’in ilçeleri anlamında değil,  Türkiye’ de ender ilçelerden bir tanesiyiz. Çünkü Cumhur İttifakının ruhunu anlayarak, hissederek sahaya koyarak bu başarıyı elde ettik. Ve AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi tabanında ciddi bir kucaklaşmayı bu iradeyle ortaya koyduk. Bu konuda da Sayın AK Parti ilçe başkanlarımız ve emeği geçen bütün yönetici arkadaşlarıma teşekkürlerimi sizlerin huzurunda iletmek istiyorum. Bu süreçten sonra da emin olun ki koordineli çalıştık. 2023 hedifimize kadar da sayın liderlerimizin emirleri doğrultusunda koordineli, inanarak, Silifke de yapmamız gerekeni Cumhur İttifakı bünyesinde yapacağız. Her bölgenin kendinden başlaması lazım bu azimli mücadele de.  Silifke de bu mücadele 3 yıldır-4 yıldır azimli bir şekilde yapıyoruz ve bundan sonra da Cumhur İttifakını tek yumruk olarak bütün bölgede bir örnek ilçe olduğunun ispatını net olarak ortaya koyacağız.

-Cumhur İttifakı kazanmış bir belediye olarak söz verdiklerimizin arkasındayız dediniz, şuana kadar bir yıl geçti ve yapılan himetlerden kısaca bahsedebilir misiniz?

-sizinde bildiğiniz gibi borçlu bir belediye devraldık ve başkanımız Mücahit Aktan koltuğa oturur oturmaz bir açıklama yaparak halktan kendisinin hizmet yapabilmesi için 8 ay 1 yıl gibi bir zamana ihtiyaç duyduğunu gerek mevcut belediye borçları gerekse kendi düşüncelerini projelerini hızlıca hayata geçirebilmesi için. Yaşanılan talipsiz olayın ardından başkan vekilimizde aynı mantıkla başkanımızın bütün sözlerinin arkasında duruyor v ebizlerde kendisini her şekilde destekliyoruz. Silifke bizim, bu nedenle yaşadığımız kente değer katmak aslında sadece belediyenin ya da siyasi partilerin değil her bireyin sorumlulğundadır. Verdiğimiz bütün sözlerin arkasındayız ve hızla yapmaya başkadık. Örnek verecek olursak;

Silifke Genelinde bulunan Otizmli çocuklarımız için 350 m2 kapalı alan ve açık parktan oluşan eğitim ve sosyal destek merkezimiz hazır. Mukaddem Mahallesi Becili Mevkii kır düğün salonumuz hazır, Atakent’te sahile çağdaş mimarıi tarzda 2 adet kafeterya yaptık. Sayağzı Mahallesinde 2 katlı Cem Evi inşaatına başlıyoruz. Asma Köprü için kültür varlıkları koruma kurulu yazısını  bekliyoruz. Emekli kıraathanesi için kültür varlıkları koruma kurulunun yazısını bekliyoruz.  Sayağzı Mahallemize 2 adet  birisi yapay,  dereli park yaptık.  Irmak kenarı sol sahile 2 adet modern mimarı tarzda 2 adet kafeterya yaptık. Taşucu Mahallemizde Bilim Merkezi ve Kütüphane projemiz hazır. Dar Gelirli vatandaşlara sosyal konut projesi kura çekimini 10 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleştireceğiz. Taşucu İmar planı mahkeme kararı ile iptal edilmiştir. Taşucu imar planımızı yaptık. Belediyemiz makine parkına 10 trilyonluk araç aldık. Soğuk asfalt çalışması başladık. Daha pek çok projemiz önemine göre tek tek yapılacak. Söz verdikerimizin haricinde acil ihtiyaçlar çıkıyor bilindiği üzere içinde bulunduğumuz virüs salını vs gibi. Ama bizler verilen sözün yerine getirilmesi için gece ğündüz demeden çalışıyoruz.

 

 

-hayatınızı siyasete adamanıza vesile olan  örnek aldığınız kişi ya da kişiler var mıydı?

-Bu soru için çok teşekkür ederim. Evet... 13’lü yaşlarda ülkü ocaklarıyla tanışmamıza vesile olan o dönem ki ülkü ocakları başkanımız Sayın İbrahim Aktar huzurlarınızda ona teşekkür ediyorum beni böyle bir fikirle, ideolojiyle, böyle bir teşkilatla tanıştırdı. Ülkü Ocakları sevgisi bambaşka bir şey. Vatan, millet, bayrak, ezan bizim vazgeçilmezlerimiz. Ülkü ocaklarımızda ilk girdiğimiz günden beri hep bunlarla yoğrulduk. Vatan ve milletin bölünmez bütünlüğünün inancıyla yoğrulduk. Hep sloganımız şuydu ‘Ezan dinmez, bayrak inmez , vatanın bir karış toprağına can feda’. Hep bu düşüncelerle, hep bu fikriyatla yoğrulduk. Ülkücülük bambaşka bir ruh. Türk Milliyetçiliğini siyasal zeminde savunan Miiliyetçi Hareket Partisi’nin yetişme yuvası diyorum ben ülkü ocaklarına. Hiçbir zaman pişmanlık duymadık.

 

Siyaset, hayatımızdan belki sosyal anlamda bir çok şey almıştır. Evliyim 3 çocuk babasıyım. 21 yaşında bir kızım, 17 yaşında bir oğlum, 3 buçuk yaşında bir oğlum var. Tabi ki bunların belki de bu uğraştığımız gençlik dönemlerinden bu yaşadığımız süreye kadar çocuklarımın ve ailemin bana emeği çok fazla. Annemin babamın bana emeği çok fazla. Çünkü hep onların  hayatından çaldık. Hep onların yanlarında olmamız gereken zamanlarda hep ülkü ocaklarımız, Miiliyetçi Hareket Partimiz oldu. Çocuklarımızın çok özel, çok güzel anlarında, bize ihtiyaç duyduğu anlarda belki de biz ülkü ocaklarımızın ya da Milliyetçi Hareket Parti’mizin bir farklı çalışmasının içerisindeydik.  Bu arada küçük bir anımı da yaplaşmak siterim. Ortanca oğlum  6 ‘lı yaşlarında ufak bir kaza geçirmişti. Elini kapıya sıkıştırdı ve eli kırılmıştı. O anında ben yoktum o anında yine ülkü ocaklarımızın bir programında belki de farklı bir vilayetteydik tam hatırlamıyorum. 2 gün sonra evimize döndüğümüzde oğlumun yaşadığı bu hadiseyi bana eşim üzülmemem adına söylememiş. Çok üzülmüştüm ama en azından şunu biliyordum. Gelecek nesillerimizin teminatı için biz ülkü ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi’nde siyaset yapıyorduk yada mücadele ediyorduk. Bugün benim inandığım değerlerden en önemlisi Milliyetçi Hareket Partisi’ne dolaylı yönden ülkü ocakları Türkiye’nin bel kemiği. Bu siyasal yapılanma olmadığı takdirde bu ülkenin çok kötü yerlere, çok ciddi sıkıntılara gireceğinin bilincinde olduğum için belki de gelecek nesillerimize, çocuklarımıza güzel bir ülke teslim edebilme adına bu mücadeleyi verdiğimizi bildiğimiz için en azından çocuklarımızdan çaldığımız bu zamanların doğru yerde olduğuna inanıyorum. Tabi yıllar sonra oğlum bunu benim yüzüme vurdu.  ‘Babacım dedi, elim kırıldığında sen yanımda yoktun ülkü ocaklarındaydın’ dediğinde bir yandan üzüldüm bir yandan da gururlandım. Tabi siyasete başladığımız da da ailemize sorduk. Eşimizin çocuklarımızın da rızasını alarak örf adetimizde gelenek göreneklerimiz de de bu vardır. Çocukluk yaştan beri içerisinde olduğum bu fikriyatın siyasal yapılanmasında bundan sonra mücadele edeceğim dediğimde eşim sonuna kadar yanımda olduğunu söyledi. Kızımda yanımda olduğunu söyledi.  O zamanlar oğlum 13 yaşlarındaydı dedi ki ‘babacım inandığın değerlerin peşinden hiçbir zaman ayrılma, biz seninle kuru ekmek yemeye razıyız’ dediğinde inanın ki gözümden yaşlar akmıştı ve gururlandırmıştı beni. Dağlar karşıma gelse, binlerce düşman saldırıya geçse inanın ki evladımın bu cümlesinden sonra hepsiyle tek başına mücadele edecek gücü kendimde fazlasıyla hissetmiştim ve o günden bugüne kadar da siyasal yapılanma da Milliyetçi Hareket Partisi’nin içerisinde aktif görev alıyorum.

 

Hayatımda bana onuru yaşatan kızımı anlatmadan da geçemeyeceğim.  Çocukluk yaştan beri ben hep özel harekat istemişimdir. Oraya gidip o üniformayı giyip, devletim, milletim, vatanım, ezanım adına canım ortaya koyarak bunun mücadelesini vermek istemiştim ama nasip olmadı, hayat bizi farklı yerlere götürdü. Tabi ki çocuk yaştan beri siyasi ülkü ocaklarının içerisinde olmamız vs. Başkanlığımda bizim rızkımızı  kazanmamıza sebebiyet verdi. Kızım Özel Harekatcı oldu benim başaramadığımı bana yaşattı. Kızımı bana soruyorlar bir tane kızın var onu da özel harekata gönderiyorsun. Nasıl bir duygu. İnanın anlatılmaz bir duygu. Kızım da bunun bilincinde. Öncelikle şunu söyleyebilirim ki bunu bir meslek olarak değil, bunu kendinde bir vazife olarak görüyor. Zaten bir meslek olarak görse yapabileceği bir şey değil. Vatanın bölünmez bütünlüğünün mücadelesinde canını ortaya koyarak bir kız evladı olarak onu da böyle yetiştirebildiysem bana ve annesine ne mutlu.

 

 

-Dünyayı etkisi altına olan korona virüs salğını  nedeniyle ülkemizde zor günlerden geçti, bu dönemde partinizin duruşu ve çalışmaları nası oldu?

 

-Dünyanın ciddi anlamda kaos yaşadığı bir süreçteyiz. Öncelikle bu süreçte yaşamını yitiren bütün insanlarımıza Allahtan rahmet diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti olarak bence bu süreçten oldukça güçlü çıktık. Gerçekten de sosyal devletin ne olduğunu vatandaşlarımıza ve bütün dünyaya örnek olduğumuzu düşünüyorum.  Her bir vatandaşımızın ne kadar kıymetli olduğunu, dünyanın öbür ucundan masrafına, maddiyatına bakmaksızın, bir vatandaşımızın canı için hükümetimizin, devletimizin neler yaptığını hepimiz gördük. Tabi ki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Bilge Liderimiz Doktor Devlet Bahçeli beyefendi Cumhur İttifakı bünyesinde güç birlikteliğinde bu pandemi sürecinden de çok güçlü bir anlamda çıkardıklarını düşünüyorum. Silifke’ de biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak pandemi sürecinde açıktık. Tabi ki bir takım kısıtlamalarımızı getirdik. Hem gelen vatandaşlarımızın sağlığı açısından maske takma zorunluluğu, sosyal mesafe zorunluluğu, dezenfekte kullanım zorunluluğu getirerek, partimizi sabah 9 ikindin 3 arası hep açık tuttuk. Toplumdan ve vatandaşlarımızdan gelen ihtiyaçlara karşılık verebilmek adına hem şahsım hem de yönetici arkadaşlarım nöbet sistemiyle partimizde hep yer aldık. Tabi bu süreçte ciddi anlamda ihtiyaçlar ortaya çıktı. Özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın ihtiyaçları ortaya çıktı. Biz Silifke Milliyetçi Hareket Partisi olarak önceden hazırlığımızı yaptık. Bir takım heyetimizi kurarak yardım malzemelerimizi partimizde toparladık. Partimizi adeta bir yardım deposu haline getirdik. Bu süreçte vatandaşlarımıza kendi imkanlarımızla ne bir belediye, ne farklı bir yapının dışında tamamen kendi imkanlarımızlar, hayırsever dostlarımızın desteğiyle 2000 e yakın koliyi yardıma muhtaç vatandaşlarımızın evine kadar ulaştırdık. Ve onların hayır dualarını aldık. Tabi Cumhur İttifakı bünyesin de de sosyal belediyeciliği sağolsun Belediye Başkanımız Sadık Altunok ve Belediye Meclisindeki arkadaşlarımız, başkan yardımcısı arkadaşlarımız gerekenleri fazlasıyla yerine getirdi. İlk günden son güne kadar hem erzak yardımı konusunda hem de kurumların toplumun iç içe olduğu sürekli kullandığı kurumların dezenfektanları ve temizlikleri noktasında sokaklarımızın temizlikleri noktasında, çöp konteynrlarımızın temizlikleri ve hijyeni noktasında sabah akşam çalıştılar. Ve pandemi sürecini biz Silifke halkı olarak çok fazla sıkıntılı olarak atlatmadık. Yüzeysel olarak güzel geçirdik diye düşünüyorum.

 

-Partiniz kongre sürecini girdi sizde bu sürecin sonunda yenide ilçe başkanlığna aday olacak mısınız?

 

-Vazifeyi bize tebliğ eden genel başkanımız Doktor Devlet Bahçeli. Biz hiçbir zaman vazife istemeyiz vazife verilir. Tabi göreve geldiğimizde ben kamuda çalışan bir devlet memuruydum. 18 yıldır bu kamuda hizmet verdim. Bana dediler ki ‘sen devlet memurusun nasıl siyaset yapacaksın? ‘ Gerekirse bırakırım dedim. ‘Nasıl yani ‘dediler.  Herkes siyaseti bir iş bulabilme, bir yer de memur olabilme, bir yerden vazifesini bir üst rütbeye getirebilme adına yaparken, ‘sen 18 yıllık kamu kimliğini mi çizeceksin onu mu sileceksin dediklerinde’  tabi ki elbette sileceğim dedim. Milliyetçi Hareket Partisini biz bu ülkenin geleceği olarak görüyorsak, bu ülkenin denge unsuru olarak görüyorsak, Milliyetçi Hareket Partisi yıkıldığında veya işgale uğradığın da bu ülkenin ciddi bir gelecek sorunu yaşayacağının bilincindeysek, benim memuriyetimin bir önemi yoktur.  O dönem ve şu anda da hala il başkanımız olan kıymetli Zeynel Uğur Gölgeli Beyefendi, teşkilatlarımızın genel merkez yönetimimizin ve Bilge Liderimizin takdiriyle vazifeye geldik.  Bir kongre sürecine girilecek. Genel merkezimiz kongre takvimini açıkladılar. 2021 de mart ayı itibariyle genel merkez kongremiz gerçekleşecek. Temmuz’un 4 ü itibariyle de il başkanlarının toplantısı olacak. Buradan çıkacak neticeye göre de mutlaka bizlerde hazırlığımızı yapacağız. Şunun unutulmaması lazım, bizler başkalarıyla karıştırılıp kıyaslanmamalıyız. Biz bu teşkilatın  evladıyız. Bize ne zaman ihtiyaç duyulduğu takdirde biz bu teşkilatta bir nefer olarak mücadele edeceğimizi bütün her yere ilan ederiz.  Bilge liderimizin dünde emrindeydik, bugünde , yarında emrinde olacağız. Burada emrinde olmamız için illa ki ilçe başkanı olacağız veya bir vazifemiz olacak anlamında değil. Çocukluk yaştan beri yetiştiğim bu camianın içerisinde bugün ilçe başkanlığım bitsin ertesi gün bir nefer olarak, bir çaycı olarak devam edecek nefsede hakimiz. Nefsimizi çünkü biz ayaklar altına aldık. Bugün büyüklerimiz bize vazife verdiği takdirde mücadelemizi ve başarıya ulaşmak adına Silifke de siyasal yapımızı en ileriye götürmek adına elimizden geleni yaparız. Büyüklerimiz yeter dediği takdir de de bir nefer olarak Miiliyetçi Hareket Partisi’nin bir neferi, bilge liderimizin de bir evladı olarak da hiçbir vazife bir apolet üzerimizde olmadan teşkilatımızın emrinde olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Kamil KAzım 4 yıl önce

Keşke inanabilseydim başkana.

banner36

banner79