Siyasi Atmosfer Ve Dar Anlayışın Arasında Sıkışıp Kalan Sahil Kasabasının Hikayesi

 

Silifke Susanoğlu ( Atakent ) sahilleri yıllardır kendi olanaklarıyla kaplumbağa hızıyla da olsa güvenli, güzel, temiz, dejenere olmadan, ve kendisine özgü yapısını koruyarak aileler için tercih edilen mekanlar arasında yerini almıştır.

Yine aynı yolda yürürken, Mersinin Büyükşehir yasalarıyla yönetilmesi, diğer sahiller gibi susanoğlu sahillerinin de yetkisiz ve sahipsiz kılan yerler arasında yerini bulmasına sebep olmuştur. Belediyelerin bakış açısı ve yetersiz kanunlar arasında yetki sorunundan dolayı susanoğlu sahili sahipsiz kalmıştır.

Şimdiye oranla eski sahiller daha güvenli ve daha temizdi. Çünkü Atakent’in güya rant sağlayan, güya talan yapan esnafını, insanını devre dışı bırakarak iş yapmaya çalışanlar eski halini bile arar oldular. Yerinden yönetimin olmadığı veya yönetilen insanların duygu ve düşüncelerinin dikkate alınmadığı tepeden inme uygulamalar doğru netice vermez. Tıpkı ABD’ nin Irak’a demokrasi getireceğim sevdasıyla oraları talan edip yaşanmaz hale soktukları gibi.

 

Bugünler de Turizm cennetinin sorunları var. Sahil boyu yapraklı koy ve civarı dahil atakentli esnaflar ve vatandaşların dayanışması, bu uğurda çabaları (yetkisizlikten dolayı) olmayınca oluşan ortam sıkıntılı hale gelmiştir.

 

Atakent’ in yerli halkından susanoğlu sevdalısına kadar, dışarıdan gelip buralara yerleşen yaşayan insanlarında son derece üzüntüleri vardır. Kısacası bu sahil sahipsiz ve İşlevsizdir. Yaşanması güçleşen kontrolü mümkün olmayan hale gelmiştir. Ailelerin arasında magandaların cirit attığı, çöplerin eksik olmadığı, sahile hasır kilim sererek ve piknik yapar gibi zaman geçiren, çevresini kirleten sözüm ona tatil yapan insancıklar. Arabalarının içerisinde giyinip soyunan, turizmle alakası olmayan görüntüler vs vs. Bu aymazlıklar iyi niyetli, temiz, düzenli insanlarımızı bezdirir hale getirmiştir.

 

Ülkemizin cennet köşelerinden olan sahillerimizin aslında genel hali böyle belki de tatil kültürümüzü sorgulamak gerekir. Burada doğup büyüyen bu denizden kumundan geçimini sağlayanlar, dışarıdan sermayesini taşıyıp yatırım yapan, istihdam sağlayan insanlar, bu insanların cezaları nedir?

 

Ülke ekonominin seyir defterinin insanlara pekte bir şey vermediği memlekette, herkes kendi olanaklarıyla olağanüstü çabalarla artı değer yaratmaya çalışıyor. Karşılık olarak, sahil bandımızın ve bölgenin yetersiz yasalar karşısında, negatif yönetim anlayışla, hırslarına yenik düşenlerin hisleriyle hareket ederken, dünyaya dar pencereden bakanların ellerinde çaresiz ve işlevsiz kalmaktadır.

 

Bu şehir sahipsiz, bu sahil ehliyetsiz insanların ellerinde nereye koşacağını bilemez hale gelmiştir. Böyle sezonlar acil önlemlerle kontrollü hale getirilmez ise yeni dönemlerde işlevsiz bir kalabalıktan öteye geçemez. Gelir düzeyi yüksek insanlar başka bölgelere giderken, Sayısal çoğunlukla övünen kazanç yoksunluğuyla dövünen bir Atakent ve bölge halkı olarak kalınır. Yol yakınken herkes bir şekilde önlem almalı. Yerel yönetimler, Turizm temsilcilikleri, bölge halkı, ve özellikle Turizm den ekmek yiyenler, işçisi işvereni herkes, el ele verip bir şeyler yapmalıyız.

 

İnsanlar yaşadığı ortamlarda her şeyin daha güzel olması için bende varım demesini bilmelidir. Aksi halde sorunların yumağında kaybolur giderler. Sorunların çözüldüğü, insanların huzur ve mutluluk içerisinde yaşadığı ortamlar oluşması dileğiyle. Esen kalın, sevgiyle kalın…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.