Dokuma sanatı yaşatılmaya çalışılıyor

Dokuma sanatı yaşatılmaya çalışılıyor

Dokuma sanatı yaşatılmaya çalışılıyor

Köylülerin vazgeçilmezlerinden olan dokuma sanatı, gelişen teknolojiye karşı direnmeye çalışıyor.

Silifke’de özellikle kırsal kesimlerdeki çulfalık ve ıstarda dokunan kilim, heybe, çuval, peşkir, paspas, göynek, divan örtüsü, seccade, yolluk, battaniye ve savanların artık eskisi gibi ilgi görmediği bildirildi.

Geçmiş yıllarda her evin önünde bir ıstar ve çulfalık tezgahının kurulu olduğunu ve kadınların dokuduğu ürünlerde kızlarının çeyizine katkı sağlayıp, satarak da aile bütçelerine katkıda bulunduğunu vurgulayan Sarıcalar Mahallesi’nden Ayşe Civelek, ancak gelişen teknoloji karşısında da dokuma sanatının kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.

 

Geçmişteki geleneklerin artık yavaş yavaş yok olmaya yüz tuttuğuna dikkat çeken Civeklek, Tarımtürk Tv’nin belgesel çekimlerine katılarak bu geleneklerin yaşatılması için bazı köylü kadınlarının hala mücadele verdiğini, söyledi.

Genç kızlık dönemlerinde çeyizlerinin el dokumalarıyla hazırlandığını belirten Civelek, “Şimdiki kızlar el dokuma ürünlere pek rağbet göstermiyor ve çarşı pazardan aldıkları hazır ürünleri tercih ediyor. Dokuma sanatının kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya olmasının bir nedeni de çok zaman isteyen meşekatli bir iş olması. Çünkü sabır isteyen bir iş. Ancak şimdiki kızlar uzun süren çalışmaların yerine hazır ürünleri tercih ederek pek uğraş vermiyorlar” diye konuştu.

Ayşe Civelek Silifke ve çevresinde oldukça yaygın olan dokumacılık konusunda şu bilgileri verdi; “Tamamen göçebe hayatı yaşayan Yörüklerde, çul, çuval, heybe türlerinin tüm örnekleri görülebilir. Yün ve keçi kılından eğrilerek elde edilen iplikten yapılan dokumalar, günümüzde yerini fabrikasyon üretimine bırakmışsa da, özellikle dağlık yörede hala mekikli el tezgahlarında dokuma yapılmaktadır. Silifke köylerinde el işi iğne oyaları da yapılmaktadır; bunlar başörtüsünün kenarlarında süs olarak kullanılır. Önemli bir yer tutan ağaç işlemeciliğinin en güzel örneklerine img_1214 img_1207tarım aletlerinde rastlanır. Günümüzde bu tür eserlerin korunması ve yaşatılması için çalışmalar yapılması gerektiğini belirtti.

ÇULFALIK NASIL KURULUR VE NASIL DOKUMA YAPILIR

 Eğrilmiş yünler yumaklanır. 7 metre ara ile 2 çivi dikilir. Bu yumaklardaki ıpler çözülür. Bu çiviler arasına ipler çulfalığa göre yerleştirilir. Sonra öylece çulfalılığa taşınır ve yerleştirilir.Sonra çulfalıkta bir takım işlere tabi tutularak dokunur. 7 metre ip üzerine dokuma işi tamamlandıktan sonra kumaş çıkarılır. dokuma esnasında yedi metre alınan ipler kısalmış ve 6 metreye düşmüştür. Dokunan kumaşın şimdi ise tepilmesi gerekir. Depme işi ise şöyle yapılır. 2 tane ekmek açmak için kullanılan senidin arasına top halinde dürülerek konur. Senitlerin arasında kalan kumaşa sıcak su dökülür. Bir kişi sıcak su dökerken, 2 kişi ayak tabanları ile senitlerin arkasına karşılıklı oturup, ayak tabanları karşılıklı gelecek şekilde vurarak kumaşı sıkıştırırlar. Bu vuruşlar kumaşın ipleri birbirleri ile bitişinceye kadar devam eder. Bu işlem birkaç saat devam edebilir. Artık şayak dikilmeye hazır kumaş haline gelmiştir. Kumaş ölçüldüğü zaman 5 metre kalmıştır. sıcak su kumaşa etki etmiş ve onu çektirmiştir. Yapılan bu kumaş tam bir yünlüdür. buna keçe kumaş deseniz de olur. kumaş kurutularak şayaklık pantolon, ceket kumaşı olarak kullanılır. Çulfallık 14 ana parçadan meydana gelmektedir. Bunlar sırası ile cırmakan – (2 adet), kücüler – (2 adet), ayakçak – (2 adet), selmin, mekik, trevce, anadirek – (4 adet)


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner36

banner79