Silifke'de Çevre sorunları paneli

Mersin Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof.Dr. Halil Kumbur, Prof.Dr. Serap Ergene, Doç. Dr. Deniz Ayas ve Öğr. Gör. Dr. Garip Yarşi’nin panelist olarak katıldığı panelde özellikle Ülkemiz ve Silifke İlçemiz için ön görülen çevresel sorunların nedenleri ve bu kirliliği meydana getiren etkenlerin neler olduğu hususunda tespitler ortaya konuldu.

Biyo çeşitlilik konusunda açıklamalarda bulunan Prof.Dr. Remziye Serap Ergene, Göksu deltasının burada yaşam alanı oluşturmuş formlar ve insanlar için önemli olduğunu buna karşın son yıllarda artan kirlilik baskıları nedeniyle burada yaşama şansı bulan hayvansal ve bitkisel organizmaların karşı karşıya kaldıkları birçok çevresel tehlikelerin olduğuna işaret etti.

Suyun hayatımız ve geleceğimiz için önemli olduğuna vurgu yapan Prof.Dr. Halil Kumbur, Silifke İlçesi Su Projeksiyonları (2050 Hedef Yılı) ve MESKİ Su Bilgi Yönetim Sisteminin Oluşturulması başlıklı bir sunum yaptı.

Sunumda, Kişi başına düşen su ve elektrik tüketimi ülkelerin gelişmişlik düzeyinin bir göstergesi olduğunu vurgulamıştır. Bütün dünya ülkelerinde su yoksulluk sınırının 1000 m3/kişi –yıl olduğunu, Türkiye’de ise bu değerin 1300 m3/kişi –yıl olduğunu bu değer ile geleceğe yönelik ciddi plan program yapılmadığı takdirde Ülkemizin gelecek yıllarda su sıkıntıları yaşayabileceğini belirtti.

Silifke İlçesi sektörel potansiyelleri tarım, ticaret, turizm, sanayi, enerji, eğitim, ulaşım, liman, sosyo-kültürel, sportif faaliyetler vb. sektörel faaliyetleri ile İlimizin olduğu gibi Bölgenin de önemli bir ilçesi olduğunu bu sektörel faaliyetler ve artan nüfus hareketleri sonucunda oluşan su talebi ve sorunlarınayönelik kısa-orta-uzun vadeli sürdürülebilir projelerin yapılması gerektiğini vurguladı.

Bu konuda Prof.Dr. Halil KUMBUR başkanlığında bir proje ekibi tarafından Silifke ve Erdemli İlçelerini kapsayan 159 mahalle ile ilgili geleceğe yönelik ( 2050 hedef yılı için)   sürekli ve yazlık nüfus projeksiyonlarını, buna bağlı su talepleri ve atıksu oluşumu ile ilgili sorunlar ve somut çözüm önerilerini kapsayan projeleri hakkında bilgi vermiştir. Bu bağlamda: Birbirleri ile sınır olan ve çoğu su kaynaklarının ortak kullanıldığı Silifke ve Erdemli İlçeleri kent merkezi ve kırsal kesim yerleşim yerleri ile ilgili bizzat saha çalışmaları yaparak: Su kaynaklarının (yeraltı-yerüstü) detaylı envanterinin çıkartılmış, Mevcut su havzaları ve kaynaklarının korunması ile ilgili planlar yapılmış, Sürekli ve yazlık nüfus projeksiyonlarının (2050 hedef yılı için) hesaplanmış, Su talep projeksiyonlarının (2050 hedef yılı için) oluşturulmuş, Su talep projeksiyonlarına göre alt yapı ihtiyaçlarının belirlenmiş, İçme suyu (isale ve şebeke hattı, sondaj, depo, klorlama, pompalar vb.) ve atıksu (terfi merkezleri, atıksu arıtmatesisleri, vb.) alt yapısının mevcut durum tespit edilmiş Su taleplerinin karşılanması için alternatif çözüm önerilerinin oluşturulmuş, Su ile ilgili yapılan çalışmaların envanteri çıkartılmış, İçme suyu temininde yararlanılabilecek alternatif su kaynaklarının araştırılmış, Su verilemeyen yerleşim yerleri belirlenmiş, gerekli proje ve revizyonların yapılması gerektiği ve  İlçelerin su ihtiyaçlarının ilçedeki mevcut su kaynaklarından karşılanma imkanlarının araştırılmış, bu konuda yapılması gereken projeler ortaya konulmuştur. Mevcut ve yapılacak olan projelerle ilgili bakım – onarım - destek hizmetlerinin sağlanması, kayıt altına alınması ve sürdürebilirliğinin  sağlanması, Yapılacak projelerde; yeni ve geri kazanım teknolojilerin kullanımı, enerji üretimine özen gösterilmesi, Ortak projeler için ilgili ve yetkili kuruluşlarla (Bakanlıklar, DSİ, İLBANK A.Ş., vb.) görüşmeler yapılarak somut verilerin ortaya konulduğunu belirterek bütün çalışmaları kapsayan il genelinde      ‘MESKİ Su Bilgi Yönetim Sistemi’nin oluşturulması hakkında detaylı bilgiler sunmuştur.

Özellikle balık çiftliklerin kurulacağı yerlerin belirlenmesinde gereken çevresel uygunluk ve hassasiyetlere mutlaka önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Deniz Ayas, Dünya nüfusunun hızla arttığını ve bu artan nüfusun beslenme ihtiyacının mutlaka karşılanması gerektiği, doğal kaynakların hızla tükendiği dünyamızda bu hususda da yetiştiricilik ile elde edilen balıkların yine insanların beslenmesinde kullanıldığı gerçekliği ortadadır vurgusu yaptı.

Silifke Meslek Yüksekokulunda görevine devam eden Dr.Garip Yarşı Çevre; “Canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamlar”  Çevre kirliliği ise; “Çevrede meydana gelen ve canlıların sağlığını, çevresel değerleri ve ekolojik dengeyi bozabilecek her türlü olumsuz etkiler” olarak tanımlanmaktadır. Silifke, hem tarım hem de tarihsel önemi açısından Türkiye’nin en önemli yerlerinden biridir. İkliminin uygun olması nedeniyle başta çilek ve  limon olmak üzere her türlü meyve ve sebze yetiştirilmektedir. Tarımın bu kadar yoğun yapılması nedeniyle tarımsal kirlilik önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Göksu Deltasının önemli bir sulak alan olması çevre kirliliğini daha da önemli hale getirmektedir. Yoğun pestisit ve gübre kullanımı, ambalaj ve sera plastiklerinin rastgele atılması, anız yangınları, bitkisel atıklar ve yanlış sulamadan kaynaklanan toprak erozyonu önemli çevre kirleticileri olarak bilinmektedir. Bölgemizde üreticilerin bilinçlendirilmesi, zirai ilaç ve gübre ambalajlarının toplanması, imha edilmesi veya geri dönüşüme kazandırılması için çalışmaların yapılması, ilgili birimler tarafından kontrollerin daha sıkı bir şekilde yapılıp takip edilmesi gibi uygulamalar tarımsal kirliliği ve bu kirliliğin çevreye ve insanlara olan olumsuz etkilerini azaltacaktır şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.

Panel sonunda Silifke Kaymakamı Sayın Şevket Cinbir panelistlere teşekkür ederek plaketlerini takdim etti.

Mersin Üniversitesi Silifke Meslek Yüksekokulu Müdürü Sayın Dr. Öğretim Üyesi Salih Aksay’ın gazetemize yapmış olduğu açıklamada; Özellikle Silifke ve Silifke halkı için akademik boyutta bilgilendirme çalışmalarına devam edeceklerini söyledi.