Empati Kişisel Gelişim Merkezi Uzmanı Metin Çapar, TSO'da 'Stres ve Öfke Kontrolü' konulu bir seminer verdi. Çapar, "Yaşamakta olduğumuz yüzyıl belki de insanların en büyük stres ve öfke yaşadığı dönemdir. İş yoğunlukları, geçim şartları, terör, gelecek kaygısı, toplumsal olaylar, trafik ve günümüz insanının benlik yapısı bizleri bu istenmeyen durumlarla karşı karşıya getiriyor."
Silifke TSO Başkanı Nurettin Kaynar, Genel Sekreter Yıldırım Baydar ve oda üyelerinin katıldığı seminer geçen hafta Cuma günü toplantı salonunda yapıldı.
Semineri; Empati Kişisel Gelişim Merkezi Uzmanı Metin Çapar gerçekleştirdi. Stres ve öfke ile ilgili çeşitli slayt gösterileri sunan Çapar, katılımcıların sonutlarını da yanıtladı.
Çapar, konuşmasında özetle; "Birleşmiş Milletler, 1992 raporuna göre “İş stresi 20.yüzyıl hastalığıdır.” Yine Dünya Sağlık Örgütü, 1992 Raporuna göre, “İş stresi dünya çapında epidemi (yaygın hastalık) haline geldi.” Şeklinde ifade edilmektedir. Birçok kişi defalarca bir daha kızmayacağım, sakin olacak ve sevdiklerimi kırmayacağım dese de aynı şeyleri yapmaktan kendini alamıyor. Günümüzde birçok insan stres ve öfke kontrolünü yapamamaktan muzdariptir. Maalesef bir anlık öfke yuvalar yıkıyor, ölümlerle sonuçlanıyor.
KONTROL ETMELİYİZ
İş yaşamında ve sosyal yaşamda daha etkin ve üretken olabilmek için stres yönetimini ve öfke kontrolünü sağlayabilmemiz gerekiyor çünkü stres ve baskı altında en iyi performansımızı gösteremiyoruz. Bir anlamda stres bizim potansiyelimize ulaşmamızı engelliyor da diyebiliriz
İnsan kızdığında, strese girip öfkelendiğinde beyninde ve bedeninde bazı değişiklikler meydana gelmektedir. Normal zamanlarda dakikada ortalama 8 ila 12 arası nefes alınırken kızgınlık, öfke ve stres anında bu nefes alımı dakikada 50'yi bulabilmektedir. Kısa kısa alınan nefes yeteri kadar oksijenin vücuda girmesini engelleyerek hem organların hem kasların ve hücrelerin hem de beynin gerektiği gibi beslenmesine engel olur. Beyne giden kan ki fazlasıyla gider, yeterli oksijeni barındırmadığı için beyin sağlıklı hareketler sergilemeyip istem dışı davranışlarda bulunulur. Bu durumda doğru nefes alımı ile kişi kısa sürede sakinleşir ve doğru davranışlarda bulunur. Çok sinirli bir anda 5 dakika sonrasını düşünebilen kişi gerçekleştirmek üzere olduğu eylemden vazgeçer. Bu durumda öfke kontrolü açısından etkili bir yoldur.
İnsan bünyesi, ister olumlu olsun ister olumsuz olsun mutlaka dış isteklere karşı biyokimyasal bir tepki gösterir.
STRES İKİ ÇEŞİTTİR
Stres kaynağı değişik olabilir ama biyolojik tepki daima aynıdır. Ayrıca, stres ikiye ayrılır: Yararlı (pozitif) stres, yaşandıkça neşe, canlılık ve kazanç sağlayan stres, örneğin terfi etme. Zararlı (negatif) stres ise aşırı ve sürekli olan ve bireyin güçlerini tüketen bir stres türüdür, buna örnek de ehliyetsiz araba kullanmak verilebilir.
Sonucu itibarıyla her stres bireye zararlı değildir. Stresin azı organizmayı uyardığı için bazı durumlar da faydalıdır. Pozitif stres öğrenciyi ders çalışmaya, atleti yarışa hazırlar, sporcuya müsabakayı kazandırır, memura işini dikkatli yaptırır.
Stres ve Öfke kontrolü durumu yaşanan olaya ve o olaya yüklenen anlama ve kişiden kişiye değişebilen bir durumdur. Burada insanın içinde bulunduğu psikoloji ve geçmiş yaşantılar kişinin verebileceği tepkiyi belirlemektedir. Küçük bir olaya bazen büyük tepki verildiğine şahit oluyoruz. Gereğinden fazla tepki verilmesi kişinin ruh halinin iyi olmadığı sonucuna götürür. Bazen de çok öfke yaratan durumda bile bir faciayı önlemek için kontrolu elde tutmak hayati önem taşır. Bu nedenle öfke kontrolü her halükarda bilinmesi ve yerine göre uygulanması şarttır.
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENMELİYİZ
Stres ve öfkeyi kontrol etmenin farklı yolları olsa da stres ve öfke anında sakin kalmayı başarabilmek ve o an kontrolü elde tutmak en etkili ve birinci yoldur. Bunun yanında, öncelikle sizde strese neden olan durumları tespit edin, kendinize zaman ayırın. Mutlaka yürüyüş ve egzersiz yapın, rahat kıyafetler giyin, dengeli beslenin. Ağır yiyecekler yerine sebze veya meyve tüketin, alkol ve sigaradan uzak durun, dinlenin, sevdiklerinizle zaman geçirin, sizi üzen kişi ve olaylardan uzak durmaya çalışın, dostlarınızla, akrabalarınızla zaman geçirin, ailenize zaman ayırın. Gerektiğinde psikolojik destek alın. İşlerinizi önem sırasına koyun ki zamanı iyi kullanarak zaman yönetimi yapın, hayır demeyi öğrenin, yapmakta zorlandığınız ve sizde stres yaratan konularda mutlaka yardım isteyin" diye konuşarak, katılımcılara stressiz ve öfkesiz günler diledi.