İsrail'in "ezan yasağı” na Silifke’den ezanlı protesto

Silifke Diyanet-Sen’den İsrail’e tepki

İsrail yasama meclisinin aldığı ezan yasağı Silifke’de protesto edildi.

 HABER: ATİKE CEYLAN

Diyanet-Sen Silifke Temsilciliği, İsrail'in camilerden hoparlörle ezan okunmasının yasaklanmasını öngören yasa tasarısına ilişkin "Bu dava; Allah’ın dinini yaşayabilme ve yaşatabilmenin davasıdır. Yeryüzünde zalimin karşısında, mazlumun yanında olma davasıdır." Diyerek bir basın açıklaması yaptı.

 İsrail yasama meclisinin aldığı ezan yasağı kararı Silifke’de Diyanet Sen Silifke Temsilciliği tarafından, İstiklal Marşı, Ezan ve Kuran’ı kerim okunarak protesto edildi. Silifke Anıt meydanda düzenlenen Protestoya, Sendika temsilcileri, okul müdürleri, üyeler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Basın açıklaması Diyanet-Sen Silifke Temsilcisi Ali Bülbül,  tarafından yapıldı.  Yapılan açıklamada şu ifadeleri kullandı, ‘’ Diyanet sen olarak; dünyanın farklı yerlerinde İslam'ın şeref ve izzeti için mücadele eden herkim varsa, etnik kökenine, cemaatine, mezhebine ve meşrebine bakmaksızın Müslümanlar kardeştir ilahi düsturunca tüm din kardeşlerimize destek veriyoruz ve var olduğumuz sürece de vermeye devam edeceğiz inşallah. İslam dini ile müşerref olan bizler, biliyor ve inanıyoruz ki Mescid-i Aksa bir gün mutlaka özgürleşecektir. Bizim için Kudüs, Müslümanların ilk kıblesi ve kutsal mescitlerin üçüncüsü olan Mescid-i Aksa'yı bağrında barındırması, Rasul-i Ekrem'in isra ve miraç mucizelerine tanıklık etmesi nedeniyle mübarektir. Tüm Müslüman kardeşlerimizi tarihin bu dönüm noktasında kutlu bir mücadeleye ve dönüşümün özneleri olmaya davet ediyoruz. Mescid-i Aksa'ya yapılan zulümler ve Kudüs semalarında yasaklanan ezan karşısında, diplomasiyi, sivil toplumu, siyasi parti liderlerini ve tüm yapıları insiyatif almaya davet ediyoruz.

İsrail meclisi yasama komisyonunun, ezanın belirli saatlerde hoparlörle okunmasını yasaklayan yasa tasarısı inanç hürriyetine aykırıdır ve bu yasak, medeni olduğunu iddia eden hiçbir hukuk devletince de kabul edilemez iken bugün bütün devletler bu vahim tasarıya sessiz kalmaktadır. Unutulmamalıdır ki tahrif edilmiş Tevrat'ın hükümleriyle yani Yahudi şeriatıyla yönetilen 8,5 milyon nüfusa sahip İsrail, ne yazıktır ki Hak olan Kur'an'a ve son peygamber Hz. Muhammed Mustafa (sav)' e tabi olan biz İslam aleminin, tefrikaya düşmesini fırsat bilerek, nüfusu 1,5 milyarı aşan İslam alemine kafa tutarak yasak uyguluyor.-İslam aleminin tükürse boğacağı bu Siyonistler, Hıristiyan Avrupa ülkelerinden ve Müslüman kanıyla beslenen Amerika tarafından himaye edilip islam alp.mine hela olarak musallat edilmektedir. Ümmeti Muhammed'in artık ikiyüzlü batıyı ve kanla beslenip dünyayı sömürerek semizleşen katil Amerika'yı kınamayı bırakıp kendi özüne bakması lazım. Bu gün kınanacak bir kitle varsa maalesef biziz. Bugün kınanacak bir kitle varsa; cemaatine, tarikatına, mezhebine, meşrebine eleştiri yapıldığı vakit feryat edip isyan ile "Biz

Allah'ın dinine hizmet ediyoruz" diye kendilerini savunanlar, ne yazık ki Allah'ın dinine, din'i

mübin'i İslama hakaret edildiği, yasak konulduğu vakit sessiz kalanlardır... Bu acı tablo bir kez daha İslam aleminin uyanması ve içindeki farklılıkları zenginlik olarak kabul edip bir vücudun uzuvları gibi, birinin başına bir musibet geldiği vakit; ağrı, ateş ve acıyla kardeşi için başında ki musibete ortak olmalıdır. Biz Diyanet- Sen olarak yaşanan bu acı olaylardan ders çıkartarak; Ey diyanet sen'liler! Ey falan cemaat!, Ey falan tarikat, falan mezhep demiyoruz. Biz diyoruz ki; Ey Ümmeti Muhammed birlik olalım. Dinimiz bir, Rabbimiz bir, Kitabımız, kıblemiz, peygamberimiz bir. Her şeyden önce gayemiz bir, davamız bir. Bu dava; Allah'm dinini yaşayabilme ve yaşatabilmenin davasıdır. Yeryüzünde zalimin karşısında, mazlumun yanında olma davasıdır. Bu dava Allah'ın rızasını kazanma çabasıdır. Öyleyse başımıza böyle acı bir musibet geldiği vakit bize karşı sinsice savaş açan, bizi özünde sevmeyen, İslam dininden rahatsızlık duyan, dünyayı yönetme hevesinde olan birleşmiş milletler leşini kınayarak hiçbir şey elde edemeyiz, yıllarca da hiçbir şey elde edemedik. Dikkat ederseniz bugün Suriye'de, Filistin'de, Arakan'da, Doğu Türkistan'da ve dünyanın birçok yerinde Müslümanların kanı akıtılıyor, insanlık zalimin zulmü altında inliyor ve

bizim kınamamızın hiçbir faydası olmuyor. Biz hucurat suresi onuncu ayetini yani; "Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin Allah'tan korkun ki Allah size

merhamet etsin" ilahi emrini hayat prensibi yapıp İslam alemi olarak birbirimize kenetlendiğimiz vakit Cumhurbaşkanımızın dünya beşten büyüktür sözünün de anlamına ulaşmış olacağız. Yeryüzünde hiçbir coğrafyada zülüm olamayacak. 8,5 Milyon nüfuslu Siyonist İsrail, nüfusu 1,5 milyarı aşan İslam aleminin birlik ve beraberliği karşısında arşı ala'ya nida eylediği ezan seslerini susturmaya cesaret edemeyecek. Bu vesileye Allah için, Ezanı Muhammediye için buraya toplanan siz değerli din kardeşlerime teşekkür ediyor Rabbim bu haklı tepkimizi Salih amel olarak kabul eylesin diyorum. Rabbim gönüllerimizi birbirimize ısındırsın. Kardeşliğimizi daim eylesin. Rabbim Zalim İsrail ve onun koruyucusu ve kollayıcısı olanları kahreylesin. Yeryüzünde ezanla savaşanlara fırsat vermesin. Dünyayı ezansız, bizi de ezansız bırakmasın. Allah hepinizden razı olsun.''