Silifke TSO’nun KKTC’de düzenlediği “Liderlik Akademisi” başladı

Mersin’in Silifke İlçesi Silifke Ticaret Odası tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Liderlik Akademisi” KKTC’nin Girne kentinde başladı.

 HABER: ATİKE CEYLAN KAÇAR

Üç gün sürecek etkinliklerin açılışına KKTC Cumhurbaşkanı Ersin tatar, TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Cihat Lokmanoğlu, Silifke Ticaret Odası Başkanı Nurettin Kaynar,  Silifke Belediye Bakanı Sadık Altınok,dört yüzün üzerinde oda başkan- yönetim kurulu üyesi ile akademisyen katıldı.

Liderlik Akademisi’nin açılış konuşmasını yapan Silifke Ticaret v e Sanayi Odası Başkanı Nurettin Kaynar, Liderlik Akademisi ile ilgili bilgi vererek, “Etkinlik kapsamında oda ve borsalarla işbirliği anlaşması yapılarak, Akademik bilgi ile iş dünyasının buluşması sağlanmıştır. Liderlik Akademisi ve sosyo- kültürel etkinliklerle sizlerle buluşmanın gururunu yaşıyoruz. Amacımız Silifke’mizi marka kent yapmaktır. Gelenekselleşen Liderlik Akademisi bu konuda bizim için oldukça önemlidir. Bu konudaki çalışmalarımızı kesintisiz olarak sürdüreceğiz” dedi.

Başkan Kaynar 3. nü gerçekleştirmekten onur duydukları liderlik Akademisine katılan bütün katılımcılara teşekkür ederken, Silifke TSO ve Silifke hakkında  hem görsel hem konuşması ile geniş bilgi verdi.

Profesyonel İş İnsanlarına Yönelik Kişisel ve Mesleki Gelişimini hedefleyen Liderlik Akademisi, Üniversite Sanayi İşbirliğinin en etkin örneklerinden biri olduğunun altını çizen Başkan Kaynar, “ Liderlik Akademisi’nde katılımcılarımız 3 gün boyunca kişisel ve mesleki gelişim eğitimlerinin yanı sıra işbirliği ve koordinasyon toplantıları ile sosyal ve beşeri sermayelerine yatırım yapmaktadır. “ dedi.

Dijitalleşme ve yeşil dönüşüm

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu yaptığı konuşmasında, “Sayın Cumhurbaşkanım, sizlerin mücadelesinde, her zaman yanınızda olduk ve olmaya da devam edeceğiz.

KKTC ekonomisi muhakkak kendi ayakları üzerinde durabilmelidir. Bunun için de güçlü bir özel sektörün varlığının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Özel sektörün geliştirilmesi için, Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile uzun süreden beri birlikte çalışıyoruz.İkili ticaret ve yatırım imkânlarının geliştirilmesine yönelik olarak ayrıntılı bir rapor hazırlattık. Ayrıca yine birlikte kurmuş olduğumuz “Türkiye-KKTC Ticaret Odası Forumu”, ikili ticaret ve yatırım ilişkilerinin geliştirilmesine odaklanmıştır.

Yine 2011 yılında beri yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunda da birlikte çalışıyoruz.Zaten bu çalışmalara, Sayın Cumhurbaşkanının Maliye Bakanlığı döneminde başlamıştık. Bu amaçla kurulan Yatırım Danışma Konseyinin, Kuzey Kıbrıs’taki iş ve yatırım ortamını geliştirecek kararlara imza atacağına inanıyoruz. Türkiye’de ekonomik ve sosyal aktörlerin bir araya geldiği “Karma İstişari Komitesi” modeli, Turgay kardeşimin girişimiyle KKTC’de de kuruldu. Bu yapının, iktisadi ve sosyal dönüşüm çabalarına, ekonomik ve sosyal çevrelerin katkısının sağlanmasında çok önemli bir fonksiyon yerine getirmesini bekliyoruz. Önümüzdeki dönem yeni ortak çalışmalara da imza atacağımıza inanıyoruz. KKTC’nin dünya ile bütünleşme çabalarına da destek oluyoruz.

Bu amaçla, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak, yer aldığımız her uluslararası ortamda, sizlere uygulanan haksız ambargoları gündemimizde tutuyoruz. İslam Odası ve EUROCHAMBRES gibi platformlarda, sizlerin temsil edilmesi için çalışıyoruz. Lefkoşa Ekonomi Forumunu kurarak, Kıbrıs’taki siyasi sürece iş dünyasının desteğini aktardık. Bu foruma, TOBB’a ilaveten, Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Güney Kıbrıs Ticaret ve Sanayi Odası ile Yunanistan Odalar Birliği katıldı. Somut konular konuştuk. Bundan sonrada, Kıbrıs Türk Ticaret Odası ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası ile birlikte çalışarak, Kuzey Kıbrıs ekonomisinin gelişmesine katkı sağlamaya devam edeceğiz.

Silifke TSO’mız, 113 yıllık geçmişiyle, ülkemizin en köklü Odalarından biridir.

Uluslararası akredite belgesine sahiptir ve böylelikle dünya standartlarında hizmet verdiği tescil edilmiştir. Odamız, başlatmış olduğu bu liderlik akademisiyle, Türkiye’de bir ilki de gerçekleştirmiş ve vizyonunu ortaya koymuştur. Burada, girişimcilikten, ticarete ve kalkınmadan, kişisel gelişime birçok konuda, uzman isimler ve akademisyenler bir araya gelmiştir. Ben de bu kıymetli isimlerle bir arada bulunmak üzere, her sene bu toplantıya katılmaya çalıştım. Pandemi nedeniyle geçen sene ara verilmişti, şimdi çok şükür tekrar bir aradayız. Böyle güzel bir vizyoner işe imza atan, Silifke TSO’mızla ve Nurettin Kaynak kardeşimle iftihar ediyorum. Başkanımızı, yönetimini, meclisini ve çalışma arkadaşlarını yürekten kutluyorum. Hem dünya, hem de ülkelerimiz, zorlu bir süreçten geçiyor.

Bir tarafta pandemi, diğer taraftan artan ekonomik sıkıntılar hepimizi zorluyor. İşte doğru liderliğe de, en çok böyle günlerde ihtiyaç duyuluyor. Türkiye’de özel sektörün asli temsil görevini Odalarımız ve Borsalarımız üstleniyor. Oda ve Borsa Başkanlarımız, il ve ilçelerinin kanaat önderleri olarak görülüyor. Sözü dinleniyor, itibar görüyor ve takip ediliyor. Oda ve Borsa Başkanlarımın, Meclis Üyelerimin hepsi de, bu makamlara seçilerek geliyor.

Hem de bir değil, birkaç seçimden geçiyor. Piyasadaki rakibinden oyunu isteyerek, onun hak ve hukukunu korumak üzere bu görevi üstleniyor. Bu nedenle, insanlar her dertlerini onlara aktarıyor, onlardan yardım istiyor. Dolayısıyla bu süreci en iyi şekilde yönetmek, bu insanlara doğru liderlik etmek gerekiyor. İşte Silifke TSO’mızın, doğru zamanda yaptığı bu doğru iş, ihtiyaç duyulan pek çok alanda sizlere destek oluyor.  Güçlü Oda ve Borsa sistemimiz sayesinde, pandemi sürecinde de üyelerimizin sorunlarını yakından takip ettik. Sahada yaşanan tüm sıkıntıları, önerilerimizle birlikte, ilgili bakanlara iletip çözüm aradık. Büyük kısmında olumlu sonuçlar aldık. İrili ufaklı 100’lerce soruna Hükümetimizle birlikte çözüm bulduk .Şimdi, önümüzde, özel sektöre liderlik etmemiz gereken iki büyük dönüşüm daha çıktı.

Dijitalleşme ve yeşil dönüşüm.

Şirketlerimizi dijital ortama taşıma konusunda, hem TOBB, hem de Odalar-Borsalar, projeler üretmeye ve hayata geçirmeye başladı.TOBB bünyesinde hizmete açtığımız, Akıllı KOBİ Platformu, KOBİ’lerin dijital dönüşüm üssü olmayı hedefliyor.Ayrıca kadın girişimci kurulumuz, dünyanın önemli teknoloji şirketleriyle çalışıyor, binlerce kadın girişimciye kodlama ve e-ticaret eğitimleri veriyor.

E-ticaretin sağlıklı bir şekilde büyümesi için de, belirlediğimiz kriterle uyan e-ticaret sitelerini, güven damgası ile akredite ediyoruz.Öte yandan, gündemin bir diğer önemli konusu olan Yeşil Dönüşümü de yakından izliyoruz.Paris iklim Anlaşmasını geçtiğimiz ay onaylayan Türkiye, 2053 yılını net sıfır karbon emisyonu yılı ilan etti.Bu gerekli bir adımdı zira bunun dışında kalırsak, AB’ye ihracatımızda ilave karbon vergisi ödemek zorunda kalabiliriz.2026’dan itibaren yıllık 700 milyon Euro vergi ödemeye başlayacağımız tahmin ediliyor. Demir-çelik, alüminyum, çimento, enerji ve gübrede ton başına verginin 50 Euro olacağı varsayılıyor. Bunu tüm sektörlere genişletirsek AB’ye ödememiz gereken vergi yaklaşık 2 milyar Euro’ya çıkabilir. Bunun etkisini ihraç mallarımızın fiyatının artmasıyla birlikte rekabet gücümüze olumsuz yansıması şeklinde görebiliriz. Türkiye, AB ekonomisinin ayrılmaz bir parçası. İhracatımızın yarısından fazlası gelişmiş piyasalara gidiyor. İhraç mallarımızın kompozisyonu dikkate alındığında başka pazar bulma ihtimali pek mümkün görünmüyor.

Zira böyle alım gücü ve geniş pazar kolay bulunmuyor. Türk sanayiinin teknolojik sıçrama yapma kabiliyetini koruması için, bu pazarlarda yer almaya devam etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla, Türkiye’nin AB ekonomisine entegrasyon biçimini de yeniden düşünmesi, buna adapte olacak adımları atmasına ihtiyaç duyuluyor. Atlantik’in iki yakasında yeniden biçimlenmekte olan yeni bir üretim ve ticaret bölgesi var. Değişeni idrak etmekten korkmazsak Gümrük Birliğinde olduğu gibi Yeşil Mutabakat sürecini de sanayimizin dönüşümü ve gelişimi için kullanılabilir. Doğru adımı atarsak imkânlar alanımız genişleyecek. Kısacası, dijital dönüşüm gibi yeşil mutabakat da,  pek çok alışkanlığımızı değiştirecek. Yeni bir dünya oluşacak ve burada yerimizi almaya çalışacağız.

Ama herkesin yeniye geçiş kabiliyeti ve imkânı aynı olmayacak. Demek ki bu yeni dünyaya uyum kabiliyetini nasıl artırmak gerektiğini düşünmek ve tasarlamak gerekecek. Makro ekonominin, işgücü piyasalarının ve eğitim sistemin de yenilenmesine ihtiyacı doğacak. Elbette kolay değil ama yapılabilir ve yapılması da şart. Özetle söylemek gerekirse, Yeşil Mutabakat kapsamlı bir yapısal reform gündemidir. Türkiye’nin kapsamlı ve orta vadeli bir yapısal reform gündemine ihtiyacı vardır.

Bu yapısal reform gündemi makroekonomik istikrardan vergi reformuna, eğitim reformundan tarım reformuna hayatımızın tüm alanlarını kapsayacaktır. Daha önce bu kadar büyük bir yapısal reform gündemimiz olmamıştı. Zira öncekilerde yapısal reformla önceki eski dengeye geri dönmek amaçlanmıştı. Şimdi yeni dünyaya geçiş yapmak ve hayat biçimimizi belirgin şekilde değiştirmek sözkonusu. Burada da özel sektörümüze liderlik etmek ve yol göstermek görevi, Odalarımıza ve Borsalarımıza düşüyor. Biz de hem kamu idaresiyle ve hem de düşünce kuruluşumuz TEPAV ile birlikte çalışmalara başladık. Bunları da sizlerle paylaşacağız. Her zaman olduğu gibi, yine bir olacağız, beraber olacağız Geleceğe birlikte yürüyeceğiz. Bir ve beraber hareket edince, her engel aşılır.

Birlik ve beraberlik olunca, Allah rahmeti de bereketi de verir Yeter ki birbirimizi ötekileştirmeyelim

Bu ülkenin her bir akla ihtiyacı var. Benim fikrimden değil diye dışlarsak, biz kaybederiz. Tüm sıkıntılar, ortak akılla ve diyalogla çözülür. Allah, kazancınızı bereketli, yolunuzu açık etsin” dedi.

Güçlü Bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Biz her zaman kendimizi Türkiye Cumhuriyetinin, Türk halkının kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk Halkı olarak ifade ediyoruz. Türkiye Cumhuriyetine yaptığım ziyaretler ve sizlerin buradaki ziyaretleri, artan bir temas bu bölgede bizlerin güçlenmesi adına fevkaladedir. 1071 de Malazgirde Selçuklular tarafından Anadolunun kapılarının açılması, 1453 de İstanbul’un fethi, 1571’de de Kıbrıs’ın fethi. Şimdi baktığımızda bu coğrafya ya daha güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti ve her geçen gün güçlenen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var.

Biz Rum tarafına saygı gösteriyoruz. Onlar ayrı bir halk,  her şeyleri var. Bizim de en az onlar kadar hakkımız var. Burası karşılıklı saygı ve işbirliği içinde inşallah önümüzdeki süreçte adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm yapılabilir. Bu çözüm noktasında birlikte hareket edebiliriz. Kuzeyde güçlü bir Türk Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır.

Bugün bu toplantıda  bu gördüğüm tablo beni çok etkiledi. Teşekkür etmek istiyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin önde gelen turizmcileri ve bu otelin sahiplerini kutlamak istiyorum.  Sizleri burada ağırlayabilmek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin zenginliğidir.

Şu anda bir pandemi dönemi içindeyiz. Ekonomik, sosyal ve eğitim açısından bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldık fakat biz geleceğe bakıldığında bu pandemi koşullarında Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle ayakta durmayı başardık. KKTC’nin gelişebilmesi için Türkiye’nin fevkalade desteğiyle oradaki ekonomik yapıyı güçlendirmek, üretimi artırabilmek, maliyetlerin gözden geçirilmesiyle rekabet gücümüzü artırabilmeyi hedefliyoruz. Dünyada kimse yalnız değildir. KKTC’de de üniversitelerle, bütün üretim tesisleri, tarımsal faaliyetleri rekabet içindedir. İhracatı çoğaltıp, ithalatı azaltabilmek ve üretken, geleceğe özgüvenle bakabilen bir ekonomik yapı, refahın artırılmasıyla ve daha güçlü bir KKTC temennimizdir. Kıbrıs Türk halkının geleceği çok önemlidir. KKTC Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki temsilcisidir” dedi.

SİLİFKE İLE GÖNÜL BAĞMIZI VAR, SABAH KALKINCA SİZİ GÖRÜYORUZ

Silifke’nin Kıbrıs adasına coğrafik olarak yakınlığına değinerek, Silifke’den KKTC’ye yerleşenlerin de bulunduğunu, aramızda bir gönül bağının olduğunu dile getirdi.

“Bizim ayrımız gayrımız yoktur. Aynı milletten, aynı soydan geliyoruz. Kültürümüz ve geleneklerimiz aynıdır” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Mavi Vatan’da, Doğu Akdeniz’de ekonomik mücadelede birlikte olduğumuzu kaydetti.

Silifke Ticaret ve Sanayi Odası’nın, Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile yürüttüğü çalışmaları takdir ettiğini ve yararlı bulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar; “Tecrübenizle, Türkiye’nin büyük pazarında yaptığınız birtakım üretsel faaliyetler bizde de yansıma bulmaktadır” dedi.

İthalatımızın büyük bir kısmının Türkiye’den geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar; karşılıklı bağlantılar, temaslar ve fikir alışverişlerinin, teknolojinin gelişmesinden de faydalanarak artırılmasının ve geliştirilmesinin önemini vurguladı.

3. Liderlik Akademisi’nin, bu yıl KKTC’de gerçekleştirilmesinden de bahseden Tatar, 2023 yılında  yapılacak olan 4. Liderlik akademisinin yine KKTC’de yapılması için davette bulundu.

Silifke Belediye Başkanı Sadık Altınok ise konuşmasında, KKTC’de böylesine güzel bir eğitim programında bulunmaktan gurur duyduğunu belirterek, bütün KKTC’lileri Silifke’ye davet etmeyi ihmal etmedi.

 KKTC Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı İçim Çağıner Kavuklu ise birlik beraberlik vurusu yaptığı konuşmasını KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ rahmetle anarken ‘ aynı zamanda şair Denktaş’ın Bayrak’ adlı şiiri seslendirdi.

 Program karşılıklı plaket ve günün anısına çekilen fotoğraflarla sona erdi. 3.’cü Liderlik Akademisi 2 gün boyunca çeşitli eğitim seminer ve panelleri ile devam edecek.

FOTOĞRAFLARI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

DSC_0878.gif DSC_0885.gif DSC_0890.gif DSC_0920.gif DSC_0924.gif DSC_0944.gif DSC_0947.gif DSC_0955.gif DSC_0956.gif DSC_0963.gif