Silifke’den Amerika ve Avrupa’ya Yeşil Altın İhraç Ediliyor

 HABER: ATİKE CEYLAN

Mersin'in Silifke ilçesinde, ormanlık alanda doğal olarak yetişen ve 'yeşil altın' olarak adlandırılan defne, fabrikalarda işlendikten sonra Amerika ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Türkiye'deki defne üretimin yüzde 60'ının karşılandığı Mersin'de, yeni ürünün hasadına başlandı. Gıda ve kozmetik sanayinde kullanılan ve Amerika başta olmak üzere Avrupa ve Uzakdoğu pazarına sunulan defneyaprakları 8 farklı kalitede ayrıştırılıyor. Orman dairesince defne yaprağı kesiminin her yıl farklı yerlerde yapıldığını belirten Silifke Organize Sanayi ‘de Cömert Tarım olarak bu yıl faaliyete geçen fabrika sahibi Muhammet Ali Cömert, bu yıl defne yaprağının kaliteli olduğunu ve sezon boyunca 600 ton defne yaprağı ihraç etmeyi planladıklarını söyledi.

AVRUPA -AMERİKA VE UZAKDOĞU’YA GÖNDERİYORUZ
Yaprağı yeşil kalan sayılı bitkiler arasında bulunan defne yaprağını yurtdışına giden ve yurtdışında çok kullanılan bir bitki olduğunun altını çizen Cömert, “Ülkemizde bilinmediği için çok fazla kullanılmıyor. Yurt dışında; et yemeklerinde, balıkta, beyaz ette veya kırmızı ette çok fazla kullanılıyor. Artık kozmetik ve gıda sanayisinde kullanılıyor. Yurtdışı bunu değerlendiriliyor. Ülkemizde kullanım alanı dar, bilen insanlar kullanıyor bizde bu sebepten dolayı ülkemizde yetişen ürünleri yurt dışına ihracatını yapıyoruz. Yaş defne veya kuru olarak alıp bunları 50 ve 25 kiloluk balyalarda ve 10 kiloluk ve 20 kiloluk Kutularda Avrupa Amerika ve Uzakdoğu pazarlarına işleyerek satıyoruz. Kalite olarak ayırıyoruz, aldığımız Defne yapraklarını 8 kalite ayırıyoruz bu kalitelerde yurtdışına ihracatı yapıyoruz Bu yıl Orman dairesinin kontrolünde için verilen kesim alanı İmamlı, Uzuncaburç, Meydan mahallelerinde kesim yapılıyor. Onun haricinde köylünün kendi tapulu arazisi içinde bulunan defne yapraklarını alıyoruz. Sadece yaşını değil köylünün kendisinin kuruttuğu defne yapraklarını alıyoruz.

Köylüden getirdiğimiz yaprakları fabrikamıza getiriyor, bahçemizde normal güneşin etkisi ile birlikte doğal ortamda kurutuyoruz daha sonra fabrikamızda işleyerek kalitesine göre ayrıştırıp ihracat gönderiyoruz.

KADIN İŞÇİLER DAHA PRATİK
Fabrikada şuan için 35 kişi çalışıyor ve bunların çoğunluğu kadın işçilerden oluşuyor. Neden kadın işçi derseniz kadınların elleri erkeklerden daha yatkın ve daha hızlı yaprak ayrıştırabiliyorlar. Sadece hızlı olmaları değil, çalışmak isteyen kadınlara da destek olmak için kadın işçilere öncelik tanıyoruz.

600 BİN LİRALIK YATIRIM YAPTIK
Silifke Organize Sanayisine bu yıl kurduğumuz Cömert Tarım fabrikamıza şuana kadar 600 bin liralık yatırım yaptık.

 Mesleğimdeki 16 yıllık deneyimin getirdiği avantajlardan faydalanarak yıldan yıla büyümeyi istiyoruz. Bu yıl iklimin etkisi nedeniyle kesim biraz geç kaldı bu nedenle şuana kadar fabrikada işlenen defneleri Muğla'dan ve Bursa Gemlik'ten getirdik yaş olarak dalları burada işleniyor. Fakat Silifke bölgesinde yeni başlanan kesimle birlikte defnenin kalitesi dikkat çekti. Silifke’ de üç köyde kesim var. İmamlı, Uzuncaburç, Meydan’da. Biz köylüden kurusunu 5 TL ile 6,5 lira arasında kalitesine göre alıyoruz, bir yandan da yaş defne kesen köylerinde kilosunu 80 kuruş ve 1 TL arasında alıyoruz. Normalde Eylül ayında başlayan defne yaprağı sezonu Haziran sonuna kadar sürecek. Silifke'den şuana kadar 200 ton civarında yaş defne aldık. Onunla birlikte 50 -100 ton arası kuru defne almayı hedefliyoruz. Bunun da Silifke'ye katkısı büyük olacaktır. En basiti bir köyden 300 tona yakın yaprak almamız demek o köylere 300 bin lira civarında paranın girmesi demektir. Bu sadece bir köye ve diğer köylerden de alım yaptığımız zaman onlarda da aynı girdi olacaktır.

Şu ana kadar ihracatımızı sağlıklı bir şekilde yapıyoruz. Şimdiye kadar 70 tona yakın bir ihracat yaptık, yeni olmamıza rağmen bu şekilde devam ederse sezon sonuna kadar 600 ton civarında ihracat yapmayı planlıyoruz” dedi.

DOMATES KADAR KİRLİ, ÇİLEK KADAR YORUCU DEĞİL
Fabrikada defneyaprağı işçisi olarak çalışan Zeynep Sağır, defne işçiliğinden dolayı çok memnun olduklarını, domates kadar kirli çilek kadar yorucu olmayan işlerini çok sevdikleri söyledi. Sağır, “Yaprak temizliyoruz, kol yapıyoruz, balya yapıyoruz, yaprak çırpıyoruz, işimden çok memnunum, Allah razı olsun işverenlerimden. Burada okumayı yazmayı bile bunlardan öğrendim. Evim yoktu ev aldım, Okuma yazmayı bilmiyordum, annemi gece okuluna götürürken harfleri hecelemeyi öğrenmiştim ama buraya geldiğimde, işte arkadaşlarım patronlarım, önüme sürekli yazıp yazıp koyunca adımı ve arkadaşlarımın adını yazmayı öğrendim, imza atmasını öğrendim Allah razı olsun” dedi. Bir diğer kadın Dursun Ayvalık ise ,”Ekmeğe muhtacız, işe muhtacız, devamlı çalışmak zorundayız, çilekte, limonda, domateste her yerde çalıştım. Burası daha kolay geliyor bizlere. Sabah çocuklarımız okula gönderip öyle geliyoruz işimize.

Akşam saat 17’de de gidiyoruz. Hem kendimiz hem çocuklarımıza zaman ayırıyoruz. Çok tarla işi yaptım ama burası diğerlerine göre iyi Allah razı olsun. Biz arkadaşlarımızla güle güle iş yapıyoruz. Üstümüzde çamur olmuyor leke olmuyor çilekteki gibi emekleyerek çalışmıyoruz Allah'a şükür. Bu fabrikayı kuranlardan Allah razı olsun” dedi.