HABER: ATİKE CEYLAN
Mersin’in Silifke ilçesinde Atatürk anıtındaki törende çelenklerin konulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
Tören, Göksu Anadolu Lisesi öğrencisi tarafından şiir okunmasıyla başladı.
Ardından günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı Silifke Anadolu Lisesi Edebiyat Öğretmeni Selamet Kök yaptı. Kök, “Bugün Gaziler Günüdür. Milletimizin, vatan için toprağa düşmüş, vatanı için kanını akıtmış, hayatının baharında "Vatan" demiş, "Bayrak" demiş, elini, kolunu, bacağını, gözünü, ülkesine ve milletine helal etmiş Mehmetçiklerimize vefa günüdür. O Mehmetçikler ki Sakarya'yı, Dumlupınar'ı, Çanakkale'yi dün gibi hatırladığımız, bir zamanlar Ay-Yıldız kararmıştı bu elde. Bahtımız yaprak gibi uçmuştu kara yelde... Unutmadık, unutmaz Türk o acı günler. Türk milletinin azim ve kararı, her türlü zorluğu yenmeye ve Türkiye Cumhuriyetini sonsuza dek yaşatmaya muktedirdir. Vatanın bütünlüğü uğrunda akan kanların hesabının mutlak suretle sorulacağından eminiz. Al rengini şehit kanından alan Şanlı Bayrağımızın rengi son dönemde toprağa düşen şehitlerimizin kanlarıyla daha da al olmuştur. Şanlı tarihimizin zaferleri hiçbir zaman unutulmamalıdır. Zafer günlerine ve bu zaferlerin kahramanlarına layık oldukları değer, her zaman her yerde verilmelidir. Savaşlara ve bu savaşların gazilerine olan ilgisizlik, şanlı tarihimizle olan bağı koparır. Aziz şehitlerimiz ve gazilerimiz her zaman hatırlanmalıdır. Şehit ve Gazisi olmayan Türk ailesi yok gibidir. Bu nedenle şehitlik ve gazilik, Türk toplumunun ortak değerleridir.
Biliniz ki başınızın üzerinde dalgalanan bir al bayrak varsa, ülke sevdalısı şehit ve gazilerimiz bedelini ödemiştir. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi ve aramızdan ayrılan gazilerimizi saygıyla anar, hayatta olan gazilerimize sağlık ve mutluluklar dilerim. ‘’ dedi.
Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir, “Büyük Önder Atatürk’ün öncülüğünde yürütülmüş bir kurtuluş savaşı sonrası kurulmuş Türkiye Cumhuriyet’in evlatlarıyız, vatandaşlarıyız. 1071 de Anadolu kapılarını Türk’lere aralayan Alparslan ve onun silah arkadaşlarının torunlarıyız. 1453 yılında İstanbul’u feth edip bir çağ kapatıp bir çağ açan Fatih Sultan Mehmet ve onun silah arkadaşları, onun hocası Ak Şemsettinlerin evlatları ve torunlarıyız. Bu Anadolu topraklarını bize vatan yapanların evlatlarıyız. Böylesi bir milletin evladı olmak, aziz Türk Milletinin bir bireyi olmak ayrıcalıktır. Bir onurdur. Atatürk’ün bu millete hedef1 olarak gösterdiği çağdaş medeniyetler seviyesini yakalama, onun da üzerine çıkma amacını gerçekleştirme çabası içerisinde her geçen gün biraz daha bir birimize yaklaşarak, biraz daha birlik ve beraberliğimizi pekiştirerek bu birlik ve beraberliğimizden aldığımız güçle aydınlık yarınlara olan yolculuğumuza devam ediyoruz. Bu yolculuğumuz insanlığı güzelliklerle buluşturmak. İnsanlığı adaletle buluşturmak, insanlığı insanlık değerleriyle buluşturmak yolculuğudur. Bu yolculuk dünyadaki mazlumların yanında olabilmek, zalimlere haddini bildirebilmek için güçlü olma, zengin olma çapasıdır aynı zamanda. Bu toprakları bize vatan yapanlardan devraldığımız sorumlulukları yerine getirebilecek güce ve Kudret de sahip olmak için çok çalışmaya devam ediyoruz. Onlar aziz şehitlerimiz, şehitlerimizin onurlu arkadaşlarıdır Gazilerimiz. Bu toprakları bize vatan yapmak için can verdiler şehitlerimiz. Gazilerimiz de can veren o şehitlerimizin yanında onlara arkadaş onlara yoldaş olma onurunu ve sorumluluğunu paylaştılar. Onlar da aziz gazilerimiz de cepheye giderken bu vatan kurtarılmadan dönmemek üzere gitmişlerdir. Aziz şehitlerimiz toprağa düşerken, gazilerimiz de bazı uzuvlarını kaybettiler. Bazı organlarını kaybettiler ve gazi olup tekrar yuvalarına döndüler, aramızdalar. Böylesi değerli insanların gününü burada kutluyoruz. Bu günü kutlarken bütün geçmişimize doğru bir yolculuk yapmak, hayallerimizi biraz geriye doğru götürmek ve kararlılığımızı bir kez daha ortaya koymak durumundayız.
DÜNDEN BU GÜNE BU COĞRAFYADA GÖZÜ OLANLARA GEÇİT VERMEYECEĞİZ
Çok güzel ve çok zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Dünden bu güne bu coğrafyada gözü olanlar bizim içimize, yuvalarımıza zaman zaman ateş bırakıyor. Kor bırakıyor, canımızı yakıyor. Her seferinde bu ateş düştüğünde canımız yandığında yeniden silkeleniyoruz, yeniden kendimize geliyoruz. Yeniden kucaklaşıp bir birimize koşuyoruz.
Ve yeniden bu Anadolu topraklarından bir çakıl taşı dahi kimseye veremeyeceğimizi bir kez daha ortaya koyma mücadelesini ve kararlılığını ortaya koyuyoruz. Bayrağa sarılı tabutlarda yiğitlerimizi toprağa veriyoruz. O yiğitlerden birini Pazar günü Silifke’de toprağa verdik. Aziz şehidimiz Mehmet İlker Şahin’i Hakkari’de hain bölücü terör örgütüne karşı yürütülen operasyonda şehit düşen o aziz yiğidimizi toprağa verdik. Silifkeliler buluştuk. Dualarla tekbirlerle onu aziz şehidimizi toprağa verdik. Bu ilk değil. Son olmasını ümit ediyoruz. Son olmayacak ama bu vatanın evlatları, gençler her birimiz istikbalimiz, cumhuriyetimiz ve demokrasimiz için seve seve can vermeye hazır bir milletin evlatlarıyız. Sırası yok. Şanslı olanlara denk geliyor. Şanslı olanlar aramızdan ayrılıp en güzel mertebe ile ödüllendiriliyor. Bizler hayatımıza devam ediyoruz. Devam ederken hayatımıza onların bıraktığı mirası daha da yukarıya çıkarma yüceltme çabasını sürdürmek durumundayız. Hayatı ıskalamamak, gereklerini yapmak durumundayız. Aziz şehitlerimizin ve Gazilerimizin bize bıraktığı miras çok önemlidir. Sorumluluk da bir o kadar ağırdır. Bu sorumluluğu yerine getirebilecek kabiliyete ve kararlılığa sahip olmak durumundayız. Bu duygu ve düşüncelerle ebediyete intikal etmiş Şehitlerimizi Rahmetle, Gazilerimizi minnetle anıyorum” dedi.
Törene Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir, Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut, Taşucu 305 Sahil Güvenlik Bot Komutanı Yüzbaşı Mustafa Söylemez, Başsavcı Vekili Mustafa Özel, kurum ve kuruluşların müdürleri gaziler, şehit ve gazi yakınları, askeri personel ve vatandaşlar katıldı.
Törenin ardından Gazi ve şehit yakınları ile sohbet edip sorunları dinlenildi.