ASANSÖRÜ OLMAYAN GÖKDELEN YOLU OLMAYAN LİMAN

İspanya’nın Benidorm kentinde; ilk başta 20 kat olarak tasarlanan gökdelenin sahipleri, proje yarı yoldayken binadaki kat sayısını artırmaya karar verirler,. Binanın ilk 20 katına asansör yapan inşaatçılar, geri kalan 27 kat için asansör yapmaz. Tamamlandığında Avrupa'nın en yüksek yapısı olacak olan binadaki bu önemli kusur, inşaatın bitmesine kısa bir süre kala fark edilir.Bina bitince 47 katlı olacak, sözüm ona..

Asansör yapacak yer de yoktur…

İnşaat bitmeden mühendisler işten ayrılır, mimar istifa eder… Bellki maliyeti düşüreceğim derken tekniği rafa kaldırmışlar…

Belki de bundan sonra kanuna uydurularak bir Asansör yaparlar..Biz de olsa çözüm bulurlardı kesin..

Şimdi aynı şeyi biz yaşıyoruz…

Milyonlarca dolar değerinde liman yapılıyor,, gökdelen gibi silo,kül dökme yeri, iki geminin aynı anda yanaştığında 60 000 TON’nun üzerinde yükleme boşaltma kapasitesi..

Hiç mi akıl yok.. Hiç mi mühendis kullanmadılar, ya da mühendisler neden sustu?

Ya devlet adına raporlar hazırlayan, veren  , imzalayan onlarca yetkili kişi hiç mi vicdanınız yok…

Ya sonra olayın vehametini gören yetkili teknik insanlar, bürokratlar, yöneticiler siz o diplomaları bakkaldan mı aldınız?

Madem bu kadar yapıldı, bir yolunu bulup çözelim mantığı ile ne yapmaya çalışıyorsunuz?

ÇED raporunda;

Akşam 22 :00 den sonra çalışılmayacak deniyor, çalışılıyor.

İskelenin güney tarafına Gemi yanaşmayacak deniyor, yanaşıyor.

Her şeyden önemlisi projenin yolu vardı yapılmadı..Şimdi her yolu! Deniyorlar ama gerçek yol hikaye oldu..

İnşaat başladığından beri ikaz ediyoruz , uyarıyoruz..

İnşaat zamanında o trafik hayatı bizlere zehir etmişti. Şimdi çok daha yoğun bir taşıma..

Bakın şimdiden korktuğumuz başımıza geldi..

Boşaltma anında meltemle toza hakim olamadılar.1500 kişilik mahalle direkt, etkileniyor, Her yer toz..

Sosyal Medyada resmini  paylaştım.. Belediye zabıtaları geldi tutanak tuttu.. Ama tam yol, toza devam..

Bir proje yapılırken;

Bölgenin Kapasitesi, coğrafyası, insanı, çevresi, iklimi, ekolojik yapısı hiç hesap edilmez mi?

Koca koca profesörler imzalamış…. Peki onlar doğruysa bizim yaşadıklarımız ne? Halk neden Tozu soluyor?

Her şey kanuna Uyuyorsa;

Neden insanlar huzursuz, toz yutuyor, gürültüye maruz kalıyor?

Yatırım olmasın demiyoruz

İnsanlara iş veriyoruz diye halkı bir birine neden düşürüyorsunuz?

İnsanları maddi beklenti içerisine sokup, beklentiyi neden insanın onurunu zedeleyecek şekilde kullanıyorsunuz…

Daha acıyan suyumuz tatlanmadı?

İnsanın kullanacağı kadar su çıkardık,diyor Bir yetkili…

Siz sondajları vurmadan, fore kazıklarla yerleri çatlatmadan, evvel suyumuzda bir şey yoktu..

Millet bu kadar aptal yerine konur?

Yerel yöneticiler, neden konuya el atmıyorsunuz, neden çekiniyorsunuz?

İnsan sağlığı bu kadar ucuz mu?

Bu işi siyasi malzeme yaparak, sulandıranlara  da bir sözüm var; bırakın bu siyaseti,biz kavga ederken onlar memleketi batırıyor..

Yatırıma kimse hayır demez..

Dememeli, ama insan onuru, yaşamı da ayaklar altına alınmamalı..

Bu yemekle, sponsorlukla, ramazanla çözülecek bir mesele değil….Onlar sizin hayrınızsa o zaman reklam malzemesi yapmayın…

Biz memleketimize saygı duyulmasını istiyoruz..

Ey bal tutan parmağını yer diyenler; başkasının zararına kazanç kimseye helal değildir..

Makam da oturmak da..

 

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.