MERSİN’DE AKKUYU NÜKLEER A.Ş.’NİN DESTEĞİYLE PİYANİST ANJELİKA AKBAR’IN MÜZİKAL ŞOVU DÜZENLENDİ

5 Aralık 2019, Mersin, Türkiye Cumhuriyeti. – Ünlü piyanist ve besteci Anjelika Akbar’ın multimedya müzikal şovu Mersin’de AKKUYU NÜKLEER A.Ş.’nin desteğiyle ilk kez dinleyenlerle buluştu. 3 Aralık’ta Gülnar Kültür Merkezi’nde düzenlenen konsere yaklaşık 250 kişi katılırken 4 Aralık’ta Mersin Arkeoloji Müzesi’ndeki konser için ise 200’den fazla müziksever bir araya geldi.

Multimedya konseri sırasında büyük Rus deniz ressamı İvan Ayvazovski’nin eserlerinin reprodüksiyonlarından oluşan bir video gösterisi gerçekleştirildi. Program süresince 500 tablonun video projeksiyonuna, müzisyenlerin canlı performansına, yenilikçi teknolojiler yardımıyla oluşturulan doğa seslerine, “Ayvazovski’nin Rapsodisi - Ayvazovski’nin İstanbul’u” adlı müzikal gösterisine yer verildi. Anjelika Akbar, “Ayvazovski’nin Rapsodisi” adlı eserinde Ayvazovski’nin Türkiye’ye yaptığı seyahatler sırasında kendisine eşlik eden Osmanlı müziğindenesintilerin yanı sıra sanatçının St. Petersburg’da eğitim gördüğü yıllarda dinlediği Rus bestecilerin müziğini kullanarak Ayvazovski’nin eserlerindeki konuları müzik diline aktardı.

Akkuyu Nükleer A.Ş. Kamu Kurumları ile İlişkiler ve Uluslararası İşbirliği Yönetici Direktörü Aleksei Frolov, “Bu müzikal projeyi Mersin ilinde 2019 yılının Karşılıklı Kültür ve Turizm Yılı olması nedeniyle Türkiye ve Rusya için özel önem taşıyan bu yılda düzenledik. Anjelika Akbar’ın şovunda iki ülkenin kültürel mirası, müzik ve resim, modernlik ve tarih bir arada harmanlandı ve bu ilgi çekici konserlerin hem Mersin halkı ve Mersin ili hem de Rosatom Devlet Kuruluşu’nun Türkiye Cumhuriyeti’ndeki ilk nükleer güç santralini inşa ettiği Gülnar ilçesi halkı ile olan karşılıklı anlayışımızı pekiştireceğinden eminim” ifadelerini kullandı.

4 Aralık’ta Büyükeceli İlköğretim Okulu’nda okuyan 80 öğrenci, AKKUYU NÜKLEER A.Ş.’nin desteğiyle Anjelika Akbar’ın multimedya şovunu izlemeye geldi. Öğrenciler, Mersin’deki Deniz Müzesi ile Arkeoloji Müzesi’ne düzenlenen gezilere katıldı, İsmet İnönü Bulvarı’ndaki Akkuyu NGS Toplum Bilgilendirme Merkezi’ni ziyaret etti ve burada okullarına 3 kilometre mesafede inşa edilen Türkiye’nin ilk nükleer santrali hakkında rehberlerden bilgi aldı.

“Ayvazovski’nin Rapsodisi - Ayvazovski’nin İstanbulu” Müzikal Şovları Hakkında

Anjelika Akbar’ın hazırladığı bu proje, Rusya ve Türkiye’den sanat bilimcilerin, tarihçilerin ve bilim insanlarının katkılarıyla uzun yıllar boyunca süren araştırmaların ve sanat çalışmalarının bir sonucu. Muhteşem tabloların dijital reprodüksyonlardan oluşan bu koleksiyonun hazırlanması için sanatçılar, Rusya’daki 45 ve Avrupa’daki 16 müzede yer alan tabloların görüntülerini kullanmak için gerekli izni aldılar.

Anjelika Akbar, “Proje aklımıza geldiğinde, ressamın Türkiye, özellikle de İstanbul ile ilgili tablolarını aradık, o dönemde literatürde 30 tablo yer alıyordu. Arama sürecinde 63 tablo bulduk. Daha sonra Ayvazovski’nin diğer ülkelere yaptığı seyahatleri anlatan, kent ve doğa manzaralarından oluşan tabloları ekledik. Bu resimlere ilişkin hakları dünyanın farklı ülkelerindeki farklı müzelerden, saraylardan ve özel koleksiyonculardan satın aldık. Proje kapsamında, işlenmesi, dijital ortama taşınması ve canlandırılması gereken yaklaşık 500 tablo toplandı.Her şey hazır olduğunda, sahnede ustanın tablolarına ‘eşlik eden’ “Ayvazovski’nin Rapsodisi” adlı eserim doğdu. Projenin tamamında yaklaşık 100 kişi yer aldı!” dedi.

Projede her zaman canlı arka plan müziği kullanıldı. Bu bir yandan projeyi zorlaştırırken diğer yandan da projeye ayrı bir değer kattı. Ayvazovski’nin dijital ortama taşınmış tabloları sahnedeki büyük ekranda izleyenlere sunuluyor. İzleyenlere Ayvazovski’nin sanatına kendi penceresinden bakmayı öneren Anjelika Akbar, onları büyük deniz ressamının sanat dünyasına bir yolculuk yapmaya davet ediyor.

Anjelika Akbar, konserin ardından yaptığı konuşmada, “Rusların ve Türklerin kalplerini birleştiren Ayvazovski’nin masalsı tabloları yolculuğuna devam etsin! Bu topraklar benim için bir hazine. Türkiye, Doğu ile Batı arasındaki eski birliğin bir devamı, zengin bir geçmişin renkli bir yankısıdır. Dünyayı Anadolu’nun kültürü ve insanseverliğiyle, farklı köklere ancak en derin felsefeye dayanan ortak temele sahip müzikle tanıştırıyor. Ben Türkiye Cumhuriyeti halkına açık kalbimle ve samimi sözlerle geldim. Konserlerde her zaman çok sayıda çocuk bulunmasından çok büyük mutluluk duyuyorum. Mersin’de bu AKKUYU NÜKLEER A.Ş.’nin desteğiyle mümkün oldu. Sanatımı çocuklarla paylaşmaya çalışırken onların kalplerine dokunmaya çalışıyorum, aynı zamanda da nasıl algıladıklarını dikkatle izleyerek daha fazla sevgi doluyorum ve bu da doğrudan müziğime yansıyor. Türkiye’nin bana olan sevgisini hissediyorum ve bu benim için güç ve ilham kaynağı!” dedi.

Anjelika Akbar Kimdir?

Kazakistan’ın Karaganda şehrinde doğdu. Devlet Uspensky Müzik Okulu’nu, daha sonra Taşkent Devlet Konservatuarı’nı bitirdi, Hacettepe Devlet Konservatuarı’nda beste ve orkestra şefliği üzerine doktora yaptı. Çok sayıda uluslararası müzik ödülüne ve unvanına sahiptir. Dünya genelinde aktif olarak turneler düzenliyor. 13 albüm çıkardı, 2017 yapımı Yol Ayrımı filminin yanı sıra birkaç filmin müziği de dahil olmak üzere 500’den fazla eser besteledi. İlk Türk klasik müzik sanatçısı olarak Sony Classical kataloğunda yer aldı. 1990 yılından beri Türkiye’de yaşıyor. Evli ve iki erkek çocuk annesidir.

İvan Ayvazovski’nin Eserleri Hakkında (1817-1900)

İstanbul’a tutkulu bir şekilde aşık olan İvan Ayvazovski’nin fırçasından çıkmış, İstanbul manzaralarının yer aldığı çok sayıda tablo bulunuyor. Sanatçının eşsiz resimleri, geçmişten insan ve şehir manzaralarını günümüze taşıyor, İstanbul’un kültür ve medeniyet tarihine ilişkin anıları muhafaza ediyor.

Sultan Abdülmecid ve Abdülaziz döneminde yaşayan Ayvazovski, İstanbul’u sık sık ziyaret ederdi ve İstanbul’un dünyanın en güzel şehri olduğunu söylerdi. Ayvazovski’nin beş binden fazla tablosu, St. Petersburg, Moskova ve Erivan’daki devlet müzelerinde muhafaza edilirken yaklaşık otuz eser, Dolmabahçe Sarayı, Deniz Müzesi ve dünya çapındaki birçok özel koleksiyonda bulunuyor.

Akkuyu NGS hakkında

Akkuyu NGS, Türkiye Cumhuriyeti’nde inşa edilen ilk nükleer güç santralidir. Proje, 12 Mayıs 2010 tarihinde Rusya Federasyonu Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında imzalanan Türkiye Cumhuriyeti’nde Akkuyu Sahasında Bir Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliğine İlişkin Hükümetlerarası Anlaşma’ya göre yürütülmektedir. Projede, Rus tasarımı 3+ nesil VVER reaktörleriyle donatılmış dört güç ünitesinin yapılması öngörülmektedir. NGS güç ünitelerinin her biri 1200 MW kapasiteye sahiptir. Proje, bugüne kadar Rus tarafınca finanse edilmiştir. Rosatom Devlet Kuruluşu, tesisin tasarım, inşaat, bakım, işletme ve devreden çıkarma işlemlerini üstlenen AKKUYU NÜKLEER şirketinin çoğunluk hissedarıdır. Akkuyu NGS inşaatı, dünyada “Build-Own-Operate (Yap-Sahip Ol-İşlet) modeli ile gerçekleştirilen ilk nükleer endüstri projesidir.

Rosatom Devlet Kuruluşu Hakkında

Rosatom Nükleer Enerji Devlet Kuruluşu, uranyum madenciliğinden devreden çıkarma ve nükleer atık işlemeye kadar nükleer enerji üretim zincirinin her alanında başarılı bir şekilde faaliyet göstermek için gereken kaynak ve yetkinliklere sahip, dünyanın teknoloji liderlerinden biridir.

Rusya'nın enerji ihtiyacının yaklaşık %19’unu karşılayan Rosatom, Rusya'nın en büyük enerji üreticisidir. 12 ülkede farklı uygulama aşamalarında olan 36 güç ünitesi ile şirket, yabancı proje portföyünün büyüklüğüyle dünyada birinci sıradadır. Uranyum zenginleştirme alanında dünya birincisi, uranyum rezervlerinde dünya ikincisi ve üretiminde dünya dördüncüsü olan Rosatom, nükleer yakıt pazarında %17 oranında pay sahibidir.

Devlet Kuruluşu, dünyanın tek nükleer buzkıran filosu dahil, yaklaşık 400 işletme ve iştirakten oluşmaktadır. Yaklaşık 250 bin kişiyi istihdam etmektedir.