Öncelikle 1 Mart tarihinde İstanbul Üniversitesi  İşletme Fakültesi öğrencilerinin düzenlenmiş olduğu etkinlikte sponsorlarla ilgili bir gözlemimi paylaşacağım..Sponsorluk konusunu bu açıdan irdelemek istiyorum..

MEDÇEM Silifke Spor, sponsorluğunu bu zirveyi izlerken çok düşündüm..

Düşüncelerimi, sorularımı ve kaygılarımı paylaşmak istiyorum..

İşletme Kulübü RPZ 16 adı altında (Reklam ve Pazarlama Zirvesi ) düzenlemişler.

Çok başarılılardı.. Etkilendim.Faydalandım..

Sadece geleceğin işletmecilerinden değil, geleceğin firmalarından da …..

Bu konuyu tam anlatmadan önce, sponsorluk nedir ne değildir biraz anlatayım.

Sponsorluk ; gelişen serbest piyasa koşullarında, bir kuruluşun belirlemiş olduğu hedeflere ulaşmak amacıyla spor, kültür,eğitim,sanat ve sosyal alanlarda çeşitli kişi, kuruluş ve organizasyonlara ayni, nakdi veya başka türlü desteklerle yapılan tüm faaliyetlerin planlanması, uygulanması ve kontrol edilmesi süreçlerini kapsayan, taraflar arasında karşılıklı olarak birbirine fayda sağlamaya yönelik olarak yapılan bir iş anlaşmasıdır.

Sponsorlukta , karşılıklı beklenti vardır.

Bu anlamada beklentiye dayanmayan  bağıştan farklıdır..

Kralların, soyluların sanatı ve sanatçıyı korumak amacı ile yapılan ‘’Mesenlik’’ten de farklıdır.. Mesenlik; soyluların, namının  yürümesi, gücünü göstermek amacı ile sanatı ve sanatçıları desteklemeleri olarak tanımlanabilir..

Sponsorluk pazarlama, reklam amacı ile yapıldığı gibi kuruluşların tanıtımı amacı ile de yapılır..

Ben işletme sporluğunu sizinle paylaşacağım. İşletmelerin sponsorlukta amacı;

Küçük bütçelerle büyük etkiler yapmak..

İşletmeyi tanıtmak, kurum imajını toplumun benimsemesini sağlamak..

Etkinliğini arttırmak.Kurum kimliğini pekiştirmek..

İşletmenin sosyal değerini arttırmak..Saygınlık kazanmasını sağlamak.

Toplumun güvenini kazanmak..

İşletmenin toplum tarafından olumsuz değerlendirilmesinin önüne geçmek. İşletmeye karşı pozitif algılar oluşturmak.

Halkın iyi niyetini kazanmak..Medyanın ilgisini çekmek..

Çalışanlarına kurumları ile övünebilecekleri pozisyon sağlamak..

Kaliteli insan kaynaklarına ulaşmak.

İşletme kulübünün , RPZ  16 zirvesinin muhteşem organizasyonuna sponsor olan bu firmalar; ülkemiz ve dünya çapında etkin firmalar… Sponsorluklarını yaparken bu seviyelere gelmelerinin tesadüf olmadığını izledik.

Öğrencilere maddi katkı yaparken; Radisson Blu Otel salonu verdi,

Ülker, Aydınlı grup, Banvit,  Balparmak, Grey Ajans, Adel kalemcilik, lever, Nöro pazarlama firması ve diğerleri, Her biri konuşmacı, profesyonel  deneyimlerini açık ve samimi olarak paylaştılar,

Zirve boyunca her türlü görüntü, sosyal medya, gıda ve içecek desteğini verdiler.

Sosyal medyada paylaşımlarla binlerce kişinin etkinliğe katılımını sağladılar..Binlerce kişiyi o anda haberdar ederek ,zirvenin etkinliğini arttırdılar.

Öğrencileri , burs, staj ve çalışma için davet ettiler..

Ülkemizin dört bir yanından üniversite ve iş çevresinden katılımcıların ve çevresinin dikkatini çektiler.

Sosyal sorumluluk, imaj, sosyal değerlerinin artışı, çalışanlarının sempatisini kazanmak, Binlerce öğrencini kariyer planında yer almayı sağladılar. Öğrenciler iş çevresi ile temasa geçmiş oldu, profesyonel hayatın gerçeklerini izlediler,ulaşmaları gereken amaçlarını zenginleştirdiler, aşmaları gereken hedefleri tespit ettiler.

Firmalar,her şeyden önemlisi; bütün bu aktiviteleri yaparken, insana, sağlığa, çevreye olan saygılarını en önemli hassasiyetleri olarak vurguladılar.

Burada üniversite, öğrenciler, sponsorlar  ve katılımcıların hepsi paylaşarak çoğaldılar..

MEDÇEM  Genel Müdürü Sayın Murat Kahya Bey’in, Gazetemizde, Atike Ceylan’la yaptığı röportajı okurken de bu RPZ 16 zirvesini düşündüm.

Topluma yaptıkları katkıları sponsorlukları anlatırken;

Yeşilovacık Limanı yapılırken yapılması gereken yolun yapılmamasını, Ovacık Mahallesinden araçlar  geçerken İnsanlara, gürültü kirliliği, toz, yüksek tonajlı kamyonların tehlikeli seyri, trafikte  mahalle içerisinde oluşturdukları can güvenliği tehlikesi,

Halkın onlarca şikayetini dinleme yerine, bertaraf etme gayretlerini,

Gerek limanın kazıkları çakılırken yer altı sarsıntıları ile deniz suyunun yer altı suyuna karışması

Gerekse; 8000 dönümlük tarımsal alanın yer altı suyunun geliş yönüne açılan sondajların sebep olduğu, yer altı sularımızın acıması, Zaten yetersiz olan yer altı sularımızın yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmamız,

Üstelik dünyada içilebilir su hızla azalırken, bölgenin içilebilir suyunun da acıması...

Bu kadar büyük yatırım projesinde yolu düşünülmemiş olması, Şirketin büyük bir öngörüsüzlük içinde olduğunu göstermez mi? Ya da samimi olduğu konusunda şüphe etmemize sebep olmaz mı?

Yapılan o kadar güzel davranışları,sosyal sorumluluk  olarak mı; yoksa bu problemleri örtmek üzere mi yapıldığı? Konusunda düşünmeden edemedim…

Yatırım yapılırken çevre, insan sağlığını düşünebilmek çok mu zor?

Yoksa, spora sponsor olduk, size iş verdik, burs verdik  siz de sesinizi çıkarmayın tarzında bir yaklaşımı hoş mu karşılayalım.

Bunun yapılabildiğini hepimiz biliyoruz,bunları yatırımı bilerek ve destekleyen birisi olarak sadece yatırımdaki mantıksızlıkları nasıl düzelteceğinizi merak ediyorum..Üstelik sporu seven birisi olarak sporun bu konuda alet edilmiş olması benim için acı bir his..

Çevreye zarar vermeyin, insanlara zarar vermeyin, yerleşim yerlerini taciz etmeyin , size kimse karşı çıkamaz, lakin Çatalağzı’ndaki yatırımlar gibi bölgeyi körleştirecekseniz, o zaman bir daha düşünün, derim.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.